Makale özeti ve diğer detaylar.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve yakın yöresinin depremselliği, çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.
Arabistan ve Avrasya levhalarının kuzey-güney doğrultuda yakınsamaları sonucu, 2.jeolojik zamanın sonlarına doğru (Alt-Orta Mestrihtiyen), Akdeniz’in eski atası sayılan Tetis Denizi kapanmış ve bunu takip eden süre içinde Arabistan ve Avrasya levhaları Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı veya Güneydoğu Anadolu Bindirmesi boyunca çarpışmışlardır. Bu dönemden Pliyosen’e kadar, kuzey-güney yönlü sıkışmalar, kuzeyden bindiren faylar ve kıvrımlanmalar ile karşılanmıştır. Ancak Geç Pliyosen’de bu sıkışmalar bindirme fayları ve kıvrımlanmalar ile karşılanamaz duruma gelmiş ve yanal atımlı faylar egemen duruma geçmiştir. Bu arada Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonları gelişmiş ve bu zonlar boyunca Anadolu Bloku batıya doğru hareket etmeye başlamıştır. Bu hareket sırasında, Doğu Anadolu Fayı boyunca sol yönlü atımlar gelişmiştir.
Gerek Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı’nın oluşumundan günümüze kadar, bu kuşaktaki bindirme fayları, gerekse Doğu Anadolu Fayı ve bu fayın eşlenikleri olan Lice Fay Zonu ve Bozova Fayı gibi faylar boyunca meydana gelen hareketler sonucu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde ve yakın yöresinde değişik şiddetlerde yüzlerce büyük deprem meydana gelmiştir. Hazar Gölü genç tortulları üzerinde yapılan araştırmalarda, buranın beş adet büyük deprem geçirdiği ortaya konmuştur. Ayrıca, fay zonları boyunca meydana gelen çok sayıda güncel heyelanın varlığı da, bu fayların diriliğini göstermektedir.
Güncel deprem aktiviteleri incelendiğinde, değişik büyüklükte pek çok deprem odağının bu aktif fay zonları ile örtüştüğü görülmektedir. Dolayısıyla bu bölgedeki fayların aktif oldukları ve değişik büyüklüklerde sürekli deprem üretme potansiyeline sahip oldukları söylenebilir.
The seismicity of the South East Anatolian Region and its vicinity is the main subject of this paper.
The Tethys ocean, which is considered as the ancestor of the Mediterrannean sea, started to be closed by the end of the Mesozoic time (Lower-Middle Maastrichtian) due to the movement of the Arabian and the Eurasian plates in North-South direction, and consequently, the Arabian and the Eurasian plates were collided along Bitlis-Zagros Suture Zone or South East Anatolian Overthrust Zone. From those time until Pliocene age, the compression in the North-South direction were confronted with faults, overthrusts from North, and folds. But, by the Late Pliocene, the north-south compression could not be compensated with those faults and folds, and strike-slip faults started to become dominant. At the same time, the North Anatolian and East Anatolian fault zones were developed and Anatolian Block started to move westward along those zones. During that movement, the East Anatolian Fault Zone developed in a left lateral strike-slip character.
As the result of the movements along Bitlis-Zagros Suture Zone, the East Anatolian Fault Zone, and the adjoining faults like Lice Fault Zone and Bozova Fault, hundreds of big earthquakes in different magnitudes experienced to the South East Anatolian Region and its vicinity. Researches done on Hazar Lake young sediments showed that the region has been experienced by five big earthquakes throughout the recent times. Many active landslides along fault zones shows the recent activity of those faults.
When recent seismic activities are plotted, it can be seen that the most of the epicenters at different magnitudes are matched with these active fault zones. Thus, it can be said that the faults of this region are active and they have a potential of producing earthquakes in different magnitudes continuously.