Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmada Hristiyan Batı geleneğinde yapılan görgül çalışmalarda elde edilen “kadınların erkeklerden daha dindar” olduğu şeklindeki bulguların Türkiye’de de geçerli olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinden oluşan, farklı örneklemlerle yapılmış 11 ayrı araştırmanın veritabanlarında yer alan sonuçlar incelenmiştir. Dindarlık kavramı üç ana boyutta ele alınmıştır. Kesin Dindarlık (veya inanç/dünya görüşü), Gerilimli Dindarlık (veya inanç/dünya görüşü) ve Dini Açıklık (veya açık inanç/dünya görüşü). Kesin dindarlık bakımından çalışmaların yaklaşık yarısında anlamlı bir sonuç elde edilememesine karşılık, anlamlı bulgular kadınların kesin dindarlık boyutunda erkeklerden daha dindar oldukları olgusunun genel olarak Türkiye ortamı için de geçerli olduğunu ortaya koymuştur. Diğer taraftan kadınların daha fazla dinsel kaygı ve belirsizlik yaşadıkları ve aynı zamanda diğer dinlere yönelik daha hoşgörülü ve açık oldukları saptanmıştır. Buna karşılık erkeklerin “bir inanç/dünya görüşü” konusunda daha fazla gerilim ve dönüşüm yaşadıkları gözlenmiştir. Erkeklerin dinin bilişsel ve bir bütün olarak dünya görüşü yönüne, kadınların ise dinin daha ziyade duygusal ve ilişkisel boyutuna önem verdikleri yönünde anlamlı ipuçlarına rastlanmıştır.
In this study whether the robust finding regarding the superiority of women on men in terms of religiosity reported in studies done in Christian tradition is valid for Muslim society or not was researched. The data obtained from 11 different studies conducted mostly with university samples were studied. Religiosity was tracked in three main variables: Absolute Religiosity (or faith/worldview), Religious Tension (or tension in faith/worldview), and Religious Openness (or openness in faith/worldview). In terms of Absolute Faith, whilst nearly half of the studies were found statistically non significant, the other half confirmed that women are more religious than man as it was reported in Christian tradition. In addition, women were found to be experiencing more tension and uncertainty on their religion (but not on faith/worldview) and are more tolerant and open to the faith or religion of those who do not belong to their own. However, men tend to be experiencing more transformation, tension and uncertainty concerning their faith/or wordview. The results indicate, with less certainty, that men are interested in cognitive and wholistic aspect of their religion or faith whilst women are more interested in emotional and relational dimensions of their faith