Makale özeti ve diğer detaylar.
Anadolu coğrafyası ve bu coğrafyayla ilintili bölgelerde uzun bir geçmişi bulunan kirvelik kurumu, sünnet olan ve sünnetin masraflarını üstlenen kişi ve onların aileleri arasında kan bağının dışında yeni bir akrabalık üreten ilişkiye karşılık gelmektedir. Türkiye sınırları içerisinde yoğun olarak Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgesinin belli kentlerinde sürdürülen kirvelik geleneği, farklı sosyal gruplar arasında sıklıkla rastlanan bir uygulamadır. Genel anlamda kirve, yalnızca ekonomik boyutlarla sınırlı bir kabulün parçası değil, beraberinde hukuki ve sosyal yaptırımları yüklenen kişi anlamı taşımaktadır. Sünnet olan ve ailesi açısından kendi birincil akrabalarından daha yakın hale gelen kirve, ömür boyu sürecek yeni bir sosyal ilişki biçiminin tarafını oluşturabilmektedir. Ancak günümüzde yaygınlık kazanan küreselleşme süreciyle birlikte önemli dönüşümler yaşayan kirvelik kurumu, sembolik manada varlığını sürdürüyor görüntüsündedir. Bu çalışmada Şanlıurfa örneğinden hareketle kirvelik geleneğinin zaman ve mekân sınırları içerisindeki dönüşümü Sünni, Alevi ve Yezidi gruplarla gerçekleştirilen derinlemesine mülakatlar ve söylem analizi tekniğiyle irdelenmektedir.
Institution of kirvelik which has a long history in Anatolian geography and in the regions related with this geography corresponds to the relation that builds a new kinship regardless of blood relationship between the person circumcised, the person who bears the expenses of circumcision and their families. Kirvelik tradition that is widely practiced in some cities in Eastern and South-eastern regions of Turkey along with some cities in Central Anatolia is frequently practiced among different social groups. Kirve, in general sense, is not only a part of an acknowledgement that is economically limited, but also is the person who additionally undertakes legal and social sanctions. Kirve, who becomes much closer to the person circumcised and his family than their first degree relatives, can establish a new social lifelong relationship. However, nowadays, the institution of kirvelik which undergoes significant transformations with the wide-spread globalisation process seems to exist in symbolic terms. In this study, on the basis of Şanlıurfa example, the transformation of kirvelik tradition in time and space boundaries is scrutinised within indepth interviews with Sunni, Alevi and Yezidi groups and by discourse analysis method.