Makale özeti ve diğer detaylar.
İslâm öncesi dönemden itibaren Türk devletlerinde, hanedan üyelerinin komşu ülke saraylarına mensup kadınlarla evlilikleri zamanla gelenek hâlini almıştır. Anadolu Selçuklu sultanları da, Büyük Selçuklulardan devraldıkları bu geleneğe uyarak civardaki gerek Müslüman, gerekse Hristiyan ülkelerin saraylarına mensup kadınlarla evlilikler yapmışlardır. Bu araştırmada, sözü edilen sultanların - Müslüman hatunlar dışında- Bizans, Gürcü ve Haçlı prensesleriyle, ayrıca Anadolu'da yaşayan gayrimüslim tebaadan bazı Hristiyan kadınlarla olan evlilikleri üzerinde durulmaktadır. Bir kaçı dışında tamamen siyasî maksatlara bağlı olarak gerçekleşen bu evlilikler, sultanların hem tahta geçmelerinde, hem de Bizans ve Haçlı tehditlerinin yer yer bertaraf edilmesinde önemli avantajlar sağlamıştır. Diğer taraftan evliliklerin, Selçuklu yönetiminin Anadolu'da yaşayan gayrimüslim tebaaya karşı takip ettiği hoşgörü siyasetinin şekillenmesinde de dikkate değer katkıları olmuştur.
In Turkish states, the marriages of the dynastic members with the women from the neighboring courts became a tradition since the pre-Islamic eras. The Anatolian Seljukid sultans, too, followed this tradition that they took from the Great Seljukid and married with the princesses of both Muslim and Christian courts. This research focuses on the marriages of these sultans with the Byzantine, Georgian and Crusader princesses as well as with the Christian women living in Anatolia but exclude their marriages with Muslim women. With few exceptions, all of these marriages were made out of political concerns and contributed to the enthronement of sultans and sometimes to ward off the Byzantine and Crusader threats. On the other hand, these marriages played a significant role in shaping the Seljukid tolerance toward the non-Muslim people living in Anatolia.