Makale özeti ve diğer detaylar.
Küreselleşen dünya ile birlikte işletmeler uluslararası arenada faaliyet gösterebilmek ve kurumları açısından pozitif sonuçlara ulaşabilmek için birbirlerine ve kurumlarına güven duyan çalışanlara sahip olmak istemektedir. Güven genel olarak dürüstlük ve doğruluk olarak ifade edilmektedir. Örgütsel güven ise genel hatları ile örgütün belirsiz ve riskli bir durumla karşılaştığında örgütün taahhütlerinin ve davranışlarının tutarlı olduğuna dair inançları ifade etmektedir. Bu noktada işgörenin işini kaybetme riskine karşı da örgütüne güven duyması önemlidir. Dolayısıyla işgüvencesi açısından haklı bir nedenin ortaya çıkma ihtimalinde dahi işgörenin hangi şartlarda örgütüne güven duyacağı önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışma da, genel hatlarıyla bu iki kavramı ele alarak aralarındaki ilişkiyi ortaya koymaya çalışmıştır.
Today, companies demand employees that trust each other and their organization through the progress of globalization in the world in order to operate in the international arena and have good results for their establishments,. Trust is commonly expressed as honesty and correctness. Organizational trust is generally referred to beliefs that organization keeps its promises and behaves stable under the conditions of an indefinite and risky situation. At this point, employees should feel secure about the risk of losing their job and trust his/her organization. Therefore, even in time of a probable negative situation regarding job security, conditions that employee trust its organization become an important issue. This study aims to discuss two concepts generally and examine their relationship.