Makale özeti ve diğer detaylar.
Tasvir kavramıyla ilgili olarak gerek sözlüklerde, gerek ansiklopedilerde, gerekse çeşitli çalışmalarda (makale, kitap vs.) birbirine benzer ya da kısmen farklı tanımlamalar ve yaklaşımlarda bulunulmuştur. Bu tanımlama ve yaklaşımlardaki farklılıklar, tasvir kavramının sadece roman alanında değil, güzel sanatlar, felsefe, sosyoloji hatta pedagoji gibi alanlarda da önemli bir yer işgal etmesinden kaynaklanmaktadır. Edebiyat alanında tasvir, bir edebî eserde tahkiye kadar önemlidir ve eser boyunca onunla beraber yürür. Servet-i Fünun dönemi söz konusu olduğunda, dönemin sanat anlayışına bağlı olarak, 'tasvir'in ve tasvirlerarası ilişkilerin önemi daha da artar. Servet-i Fünun romanında tasvir, tahkiye bedeninin üzerinde bir ruh gibi dolaşır. Buradan hareketle bu makalede biz, Halid Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu adlı romanı bağlamında tasvirlerarası ilişkileri değerlendirmek istiyoruz.
There are similar or slightly different definitions and approaches about "Description" in dictionaries, encyclopedias, and in several studies (articles, books etc.) because the concept, description occupies a very important place in not only novels but also in areas like fine arts, philosophy, sociology, and pedagogy. Description in literature, is as important as narration in a literary work. In the case of Servet-i Fünun period, the importance of the description and the relationships between descriptions increases in accordance with the period's conception of art. Description in Servet-i Fünun strolls over body of narration like a spirit. From this point, in this article we want to evaluate the relationships between descriptions in the context of Halid Ziya Uşakligil's Aşk-ı Memnu.