Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Yeni Fikir

Yıl 2010 , Cilt 2 , Sayı 5

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Uygur afgan’a karşı: karşıtlıklar içinden bir inceleme

Yazarlar :
Yazar kurumları :
A1
Görüntülenme :
644
DOI :
Özet Türkçe :

Urumçi'de geçen hafta** yüz seksen kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalar, geçen yıl Tibet'teki benzer protestoları anımsatıyor; gerçi o zaman on dokuz kişi öldürülmüştü. Çin Olimpiyatları sırasında Uygur ve Tibetli sürgünlerin yaptıkları gösterilerin pek az etkisi olmuştu. Han Çin'in kalbinden çok uzak olan her iki bölgenin yönetimleri de komünistlerin elindeydi; her iki bölge de gerek stratejik açıdan gerek mineral zenginlik depoları olarak yeni kapitalist Çin'in doymak bilmez iştahını beslemek açısından önem taşıyor. Bu bölgeler bize eski moda sömürgeciliğin hala sağ ve sıhhatte olduğunu hatırlatıyorlar. Ne Uygurlar ne de Tibetliler herhangi bir bağımsızlık umudu taşısalar da, haklı olarak Han'ın daha az açgözlü ve saldırgan olmasını isterlerdi. Tıpkı Tibet'te olduğu gibi Uygur bölgesi de, Han göçmenlerinin akın ettiği bir yer ve sorun yerel kültürün topluca yok edilmesi. Şu an nüfusun yüzde ellisinden çoğunu (Urumçi ve Kaşgar gibi büyük kentlerde ise yüzde yetmişini) oluşturan Han Çinlilerinin yakın zamandaki kitlesel akını Uygurları kendi ana yurtlarında azınlık konumuna indirgiyor. Çincede buraya kaygı verici bir biçimde "Sincan" (Yeni Sınır) deniyor. Buranın geleneksel adı olan "Doğu Türkistan"ın kullanımı ise, mavi ay-yıldızlı Uygur bayrağıyla birlikte yasa dışı ilan edilmiş durumda. Bölgede etnik Han Çinlileri hemen tüm büyük ticari işlere egemen durumdalar. Uygurların hepsi Çince öğrenmek zorunda ve çok azı üniversiteye gitme hayali kurabiliyor.

Anahtar kelimeler :
Özet İngilizce :

Last week's ** riots in Urumqi, resulting in 180 deaths, recall similar protests in Tibet last year, though only 19 people were killed there. Both Uighur and Tibetan exiles demonstrated during the Chinese Olympics, to little effect. Both regions, remote from the heart of Han China, were taken over under the communists, and are important strategically and as storehouses of mineral wealth to feed the new capitalist China's voracious appetite. They remind us that old-fashion colonialism is alive and well. Neither the Uighurs nor the Tibetans have any hope of independence, but they rightly would like the Han to be less greedy and invasive. Like Tibet, it is the flood of Han immigrants and the wholesale destruction of the local culture that is the problem. The massive recent influx of Han Chinese, who now make up more than 50 per cent of the population (70 per cent in the major cities Urumqi and Kashgar), has reduced Uighurs to a minority in their homeland, ominously called "Xinjiang" (New Frontier) in Chinese. The use of "Eastern Turkistan", the traditional name for this region, is outlawed, along with the blue star-crescent Uighur flag. Ethnic Han Chinese dominate nearly all big businesses in the region. All Uighurs must study Chinese, and very few Uighurs can dream of going to university.

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :