Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Yeni Fikir

Yıl 2009 , Cilt 1 , Sayı 3

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Islami siyasal kimliğin dönüşümünde öznelerin rolü ve demokratikleşme sorunu

Yazar kurumları :
Haliç Üniversitesi İşletme Fakültesi1, Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü2
Görüntülenme :
757
DOI :
Özet Türkçe :

İslamcılık, günümüz Türkiye'sine ilişkin sürdürülen sosyal ve siyasal içerikli akademik ya da medyatik tüm kamusal tartışmaların en önemli referanslarından biri haline gelmiş bulunuyor. Gerçekten de çağdaş Türkiye'ye ilişkin tartışmaların bu uğrağa değinmeden tutarlı ve yeterince güvenli bir yol izlemeleri pek mümkün görünmüyor. Zira kamusal alandaki İslami görünürlüğünün dramatik artışı ve bu bağlamda İslami / İslamcı hareketlerin çağdaş Türkiye'deki yeri ve değişiminin anlamlandırılması, bugünün toplumsal ve siyasal atmosferinin anlaşılmasında, önemli ve ayrıcalıklı bir yer tutuyor. Türkiye tartışmalarında İslamcılığa özel bir yer verdiğimizi reddetmeden, sözgelimi, Türkiye'de "sol" ve sosyalist düşüncenin etrafında kümelenen toplumsal hareketlerin değişimi ve evrimi, küresel temayülle uyumlu biçimde, tartışma dışı ya da tartışmanın marjında kalırken, İslamcılık ve İslami siyasi kimlik, tartışmaların merkezinde yer alıyor. Şu halde, denebilir ki, İslami olanı bu tartışmaların önemli bir odağı haline getiren şey İslam dini ya da İslam teolojisi değildir. İslam'ın, bir kimliğin organize edici ilkesi olarak ortaya çıkması, özellikle de bu kimlik merkezinde kümelenen toplumsal hareketlerin bir yandan siyasi ve ekonomik bir güç kazanırken, diğer yandan kamusal alandaki görünürlüklerinin artmasıdır. Diğer bir ifadeyle, bu konuya ilişkin sürdürülen tartışmalar İslam dinini değil, Müslüman'ı, kolektif özne konumundaki İslami sosyal hareketleri, İslami grup ve cemaatleri ve 'yaşam dünyasını' biçimlendiren bir değerler manzumesi olarak Müslümanlığı konu ediniyor. Akademik yazın ve medyada yer alan kamusal tartışmalarda İslam'ın kamusal görünürlüğünün artışı konusunda ortaya çıkan görüş birliği, görünürlüğün miktarlandırılması (derecelendirilmesi), yönünün belirlenmesi, açıklanıp yorumlanması söz konusu olduğunda, tartışmanın güncel siyasetle ilişkisi ve reel siyasetin karşı konulması güç, "taraf tutma" çağrısı karşısında, yerini keskin bir ayrışmaya bırakıyor. Gittikçe çeşitlenen ve kimi zaman açıkça karşıtlaşan (zıtlaşan), birbirleriyle rekabet halindeki bu görüşler kamusal tartışma ortamında kaçınılmaz bir şekilde siyasal bir nitelik kazanarak, birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışıyor. İslamcılığın kamusal alandaki görünürlüğünün artışını yorumlamayı ve belli bir 'Türkiye' anlayışıyla, İslamcılığın "yönünü" tespit etmeyi hedefleyen akademik çalışmalarda, kimi zaman karşıtlaşan (zıtlaşan), kabaca iki ana yaklaşımdan söz edilebilir: Bunlardan ilki, bu görünürlük artışını kurucu "muasır medeniyet" hedefine karşıt bir ilerleyiş, hatta "sızma" ve "ele geçirme" olarak konumlandırarak, İslami görünürlüğü, tanımlayıcı nitelikleri açısından irrasyonellik, marjinallik gibi yapısalcı-işlevselci analizler bağlamında işlevsizliği işaret eden özelliklerle betimliyor (Hungtington, 1996: 174). Bu yaklaşım, Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarından miras kalan ve hala gücünü koruyan "karşı-devrim" temasıyla, İslami siyasal hareketleri gericilik, "laik rejim düşmanlığı" gibi köktenciliğin damgalayıcı vasıflarını da kapsayan bir dizi sistem-dışı niteliklerle tanımladığı gözleniyor. Bu yaklaşımın karşı kutbunda ise, perspektifi itibariyle İslamcı kimliğin tarihselliğine ve bu tarihte açığa çıkan değişkenlik ve çeşitliliğe dikkatleri çeken, İslamcı hareket içindeki sistem-içi ve sisteme tehdit içermeyen olanakların altını çizen bir başka bakış açısı yer alıyor (Yenigün, 2006; Öniş, 1997, 2000, 2001; Kuru, 2007; Yavuz, 2005). İslamcı kimliğin tarihsel serüveni içindeki farklı durakları konu edinmeye çalışan ikinci perspektif, İslamcı kimliğin çağdaş gelişmelerle dönüşlü ilişkisine ve dönüşme kapasitesine işaret ediyor. Bu yoruma göre, İslamcı kimlik devletin ve toplumun İslamlaştırılması yönündeki reel siyasal talepten, başka yaşam tarzlarını dışlamayan bir siyasal anlayışa ve bununla uyumlu bir din anlayışına doğru bir gelişim gösteriyor. Siyasal olarak İslamcılık, bugün, radikal ya da ılımlı hegemonya stratejilerindense barışçıl bir-arada yaşama arayışlarına, milliyetçi (yerel ve geleneksel) çerçevede şekillenen bir din algısındansa evrenselci ( küreselci) ve (yeni) sivil bir din anlayışına yöneliyor. Son tahlilde, ikinci perspektifte, İslamcı kimliğin dönüşümü, İslami sosyal hareketin demokrasi, sivil toplum ve demokratikleşmeye yönelik tutumları bakımından sınanmaya çalışıldığı söylenebilir. Bu doğrultuda, İslamcı kimliğin özneleri, artık siyasal söylemlerinin merkezine, dini hukukun çağdaş uyarlamalarını değil, demokratikleşme perspektifini ve anayasal hukukun üstünlüğü prensibini yerleştiriyorlar. Tüm bu "yön" tartışmaları ve değişimle ilgili yorumlarında, İslamcıların demokrasi oyununun kurallarına bağlılıkları, şu pratik ve kesin biçimde yanıtlanması zor soruyla sınanıyor:İslamcıların demokrasi yanlısı görüntü vermeleri sahici bir demokratik kimliği benimsiyor olmalarından mı, yoksa İslamcı hegemonyanın kuruluşu yolunda gerçek amaçlarını gizlemede demokrasiyi bir araç olarak kullanmak istemelerinden mi doğuyor? İslamcı görünürlükteki artışın işaret ettiği yönü ve bu yönün açıklanmasında öznenin değişiminin payını konu edinen bu yazı, genel olarak ikinci perspektifteki yaklaşımın yanında konumlandırılabilir. Bu perspektifin bize gösterdiği şey, Türkiye'deki İslamcı kimlikteki dinamizmin tarihsel serüveninde geldiği son istasyonlardan birinin modernleşmenin siyasal boyutunu ifade eden çağcıl demokrasi (liberal demokrasi) olduğu yönündedir. Eğer, söz konusu yönelişin ana doğrultularından biri gerçekten demokrasinin yerleşikleştirilmesi (kurumsallaştırılması) ve sınırlarının genişletilmesi ise, bu yönelişin açıklanması kadar kapasitesinin de tartışmaya açılması ve hatta gelecekteki seyrine yönelik tahminlerde bulunulması da önem kazanmaktadır.

Anahtar kelimeler :
Özet İngilizce :

Pan-islamism becomes to be one of the most important references of all the public discussions of academic and communication instruments with social and political thematic that is going on about modern Turkey. Indeed, it doesn't seem quite possible that the discussions about the modern Turkey would be logical and safe enough without mentioning this issue. Because, the dramatic increment of Islamic visibility in public area and in this context, the place of Islamic movements in modern Turkey and naming the innovations, have a prerogative and important role in understanding of Today's social and political atmosphere. Without rejecting that we give a special importance to Pan-Islamism among the discussions about Turkey, for example, in Turkey, while the change and the evalution of the social movements, which are clustered around the socialist idea, are out of the discussions or at the interference of the discussions , coherent to the global trend, Pan-Islamism or the Islamic identification is at the center of the discussion. So, we can say that, the thing that take the Islamic one to the center of attraction is not The religion of Islam or the Islamic theology, the thing is appearing of Islam as an organizer of an identification, especially,on the one hand the social movements that are clustered around the center of this identification gain politicqal and economical power, on the other hand increasing of the visibilith of them in public area. In other words, the discussions about this issue, treat being a Muslim as a system of worths that shapes the "living world" and the islamic groups and communities, islamic public movements, not the Islam religion. In the public discussions that take place in media and academical literature, the appeared consensus about the increase of the visibility of Islam in public, when the issue became to be leveling of the visibility, determining of the direction, against the discussion's relations with today's policy and the real policy's irresistable appeal of "advocacy", it gives its place to a sharp seperation. These ideas that are getting more and more various and opposites and become more competitive, gain an irresistable political identification in public discussion area, try to get superiority to one another. (Hungtington, 1996: 174). It is seen that this approach defined Islamist political movements with "counter-revolution" contact that was inherited from the first years of Republic history and that still retains its power with a set of off-system qualities covering stigmatizing characteristics of radicalism like reaction, "secular regime hostility". On the cross polar of this approach lays another point of view that draws attention to historicity of Islamist identity in respect of its perspective and variabilities and diversity that emerged at this time, a point of view that underlines the facilities not including threat to system in Islamist movement. (Yenigun, 2006; Onis, 1997, 2000, 2001; Kuru, 2007; Yavuz, 2005). The second perspective that tried to make different stops in historical adventure of Islamist identity points reflexive relation of Islamist identity with modern developments and its conversion capacity. According to this comment, Islamist identity begins to turn into a political viewpoint not insulating other lifestyles and a religious understanding in harmony with this from real political demand aiming at making the state and society Islamist. Politically, Islamism directs to peaceful quests for living together rather than radical or moderate hegemony strategies and to universalist (globalist) and a (new) civil sense of religion rather than a religion perception being shaped in nationalist (local and traditional) framework. In the last analysis, it can be said that in second perspective conversion of Islamist identity and Islamic social movement's attitudes towards democracy, civil society and democratization. In this direction, subjects of Islamist identity now settle the principle of constitutional law's superiority and democratization perspective in the center of their political discourses rather than contemporary adaptations of religious law . In their discussion of "direction" and comments regarding change, Islamists' fidelity to the rules of democracy game is tested with this practical question that is hard to answer in a definite manner: Does Islamists' giving an pro-democracy image rise from their adapting a real democratic identity or else their wish to use democracy as a means in hiding their actual purpose in the way of establishing Islamist hegemony? Being about the direction pointed by the increase in Islamist visibility and share of subject's change in the explanation of this direction, this study can be positioned next to the approach in second perspective in general. What this perspective shows us is that one of the last stations that the dynamism in Islamist identity in Turkey came throughout its historical adventure is modern democracy (liberal democracy) that ex-presses political dimension of modernization. If one of the main directions of said orientation is actually settling (institutionalizing) democracy and expanding its borders, opening the capacity of this orientation to discussion and even making predictions concerning its course in the future obtains as much importance as explaining this orientation.

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :