Makale özeti ve diğer detaylar.
<p style="\\\\"text-align:" justify\\\\"=""> Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurtdışına gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verilmesi siyaseten çok önemli kararlardır. Bu kararların hukuksal temellerinin sağlam olması gerekir. Demokrat Parti Hükümetinin Kore'ye asker gönderme kararının TBMM dışında alınmış olması 1961 Anayasası yapılırken göz önünde bulundurulmuştur. Silahlı kuvvetlerin yurt dışına gönderilmesine ilişkin karar süreci ayrı bir maddede düzenlenmiştir. Bu düzenleme 1982 Anayasası'nda da yer almış ve fakat maddeye ikinci bir fıkranın eklenmesi suretiyle silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde cumhurbaşkanına yetki tanınmıştır. TBMM'nin Bakanlar Kurulu'na asker gönderme ve bulundurma izni verirken dikkate alması gereken milletlerarası hukukun meşru saydığı haller hususu 1 Mart 2003 tarihli tezkerenin görüşülme sürecinde ihtilaf konusu olmuştur. Bu nedenle, yeni anayasa çalışmaları yapılırken milletlerarası hukukun meşru saydığı haller net bir şekilde belirtilmeli ve yeni anayasa metnine konulmalıdır.
The decisions of dispatching Turkish Armed Forces abroad and allowing foreign armed forces to be stationed in Turkey are politically important. The legal bases of these decisions ought to be sound. The decision of Democrat Party Government to dispatch Turkish Armed Forces to Korea taken outside Turkish Grand National Assembly was considered while making the 1961Constitution. The decision process of dispatch in garmed forces abroad was adopted in a specific article. This regulation has featured in the 1982 Constitution. However, in unavoidable case of immediately deciding to use armed forces, the President of the Republic has been authorized by adding a paragraph to the article. The issue of situations deemed legitimate by the international law that Turkish Grand National Assembly has to take into account while granting to the Council of Ministers a permission to dispatch and station armed forces was disputed during the negotiations of the 1 March 2003 Bill. Hence, the cases deemed legitimate by the international law should be clarified and written in the new constitution.