Makale özeti ve diğer detaylar.
Soyut sanat akımı ile birlikte resim sanatı doğayla olan bağıntısını koparmaya baĢlar. Resim sanatında kendine özgü bir anlatım biçimiyle resimsel araçlar kullanılmaya baĢlanır. Bu bağlamda rengin ve resmin ıĢığının da doğayla ilgisi yitmiĢtir. Renk kendine has özellikleriyle ve diğer renklerle olan iliĢkilerle anlaĢılır. Resmin ıĢığı da yüzeydeki renklerin doygunluk dereceleriyle ve yan yana geliĢleriyle oluĢturdukları iliĢkilerle ortaya çıkarak oluĢur. Böylece soyut resim sanatında kullanılan rengin ve renkle ortaya çıkan ıĢığın natüralist bir dille ifade etme zorunluluğu sona ermiĢtir. Bu anlayıĢla ortaya çıkan sanat eserinde kullanılan rengin ve ıĢığın herhangi bir nesnenin formunu ortaya çıkarma iĢlevi ortadan kalkmıĢtır. Yani renk ve ıĢık, soyut resim sanatında kendi öz değerleriyle varlık kazanmıĢlardır.
Painting art broke its relationships with the born of abstract art. A unique form of expression in painting art is used with the help of pictorial tools. As a result the colour and
the light’s relationships with the nature disappeared. The colour can be understood with its unique features and its relationship with other colors. Light of the painting is created by surface colour pigments and the sequence of colors. So that, in abstract art, expressing of the colour and the light's via natural way is no more necessary. With this way the color and light's revealing function in any object form has been eliminated. So the colour and the light took their places in abstract art with its own values.