Makale özeti ve diğer detaylar.
Günümüzde hemen her tür sosyal ilişkide meşruiyet kavramına atıf yapılmakta ve birçok bilim sahasında kullanılmaktadır. Genel olarak her siyasal meşruiyetin belirli bir paradigmaya dayandığı kabul edilmektedir. Her paradigma değişiminin meşruiyet sorununu ele almada da kimi farklılıklar ortaya çıkardığı görülmektedir. Bu anlamıyla, Ortaçağ klasik meşruiyet paradigmasının Aydınlanma dönemi paradigmasından ciddi farklılıklar içerdiği ortadadır. Bu makalede, siyasal varlığın meşruiyet sorununu ele alınarak Aydınlanma dönemi meşruiyet paradigmasının hangi boyutlarıyla Ortaçağ anlayışından uzaklaştığı ve ne gibi temel dayanaklara sahip olduğu incelenecektir.
Today, almost in all social relations the concept of legitimacy is referred and it is used in many different social studies. It has been accepted that the legitimacy of every political system is based upon a paradigm. Whenever the paradigm chances, the issue of legiticacy comes forward. Within this frame, it is clear that the classical Middle Ages legitimacy paradigm differs from Enlightenment's paradigm. In this study, the legitimacy problem of political existence will be dealt with, and in what respects the Enlightenment era's legitimacy paradigm differs from the Middle Ages' approaches will be examined.