Makale özeti ve diğer detaylar.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nda Mayıs 2008 tarihi sonrası yoğun bir çalışma gerçekleştirilerek çok önemli altyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Söz konusu çalışmaların sonucunda Kurum gelirlerinin reform öncesine göre giderlerinden daha yüksek oranda arttığı ve prim gelirlerinin toplam gideri karşılama oranının da yıldan yıla artış gösterdiği görülmektedir. Sosyal Güvenlik Reformu sürecinde gerçekleşen istikrarlı ekonomik büyüme, Kurum birimlerince gerçekleştirilen denetim faaliyetleri ve alınan diğer önlemler sonucunda aktif sigortalı sayısı artışı çalışma çağındaki nüfus artışının çok üstünde bir artış göstermiş ve bu çerçevede reel istihdam artışını gerçekleştirmek mümkün olmuştur. Reform öncesi % 3 olan sosyal güvenlik açığının GSYİH'ya oranının, 2012 yılında % 1,4 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Yapılan aktüeryal projeksiyonlarda sosyal güvenlik açığının GSYİH'ya oranının 2030'lu yıllarda %1'in altına gerileyeceği öngörülmüştür. Gerçekleştirilen reform sonrası aktüeryal dengeler açısından gelinen noktanın analizi makalede konu edilmiştir.
May 2008 after an intensive study of the Social Security Institution by performing a very important infrastructure works have been completed. Expenses as a result of these studies a higher rate than before the reform Authority revenue sand premium revenues increased year on year increase in the total expenseratio is welcome. Social Security Reform took place in the stable economic growth, The Authority audit activities carried out by unitsand other measures taken as a result of the increase in the number of active insured has increased much higher than the working-age population growthand employment growth in realterms in this context has been able to accomplish. Before the reform of the social security deficit to GDP ratio of 3%, is expected to be 1.4% in 2012. The actuarial projections of social security deficit to GDP ratio to fall below 1% 2030 years envisaged. Analysis of the article, the point reached in terms of the actuarial balance sheld in the post-reform were discussed.