Makale özeti ve diğer detaylar.
Beyana dayalı vergi sistemimizde, beyan üzerine tarh olunan vergiler tahakkuk fişi esasına göre tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Beyan esasının zafiyetini gidermenin en önemli araçlardan birisi inceleme elemanları eliyle yürütülen vergi incelemeleridir. Vergi incelemeleri sonucunda eleştiriyi gerektiren bir hususun tespiti halinde, ilave salınacak vergiler Kanunun 29'uncu maddesinde tanımlı ikmalen tarhiyat veya 30'uncu maddesinde tanımlı re'sen tarhiyat düzenlemelerinden yola çıkarak sonradan tahakkuka konu edilmektedir. Öte yandan Kanunun 341'inci maddesinde, verginin noksan tahakkuk ettirilmesi veya zamanında tahakkuk ettirilmemesi veyahut haksız iade konusu yapılması halinde vergi ziyaının oluĢacağı hüküm altına alınmaktadır. Öte yandan Vergilendirme ile ilgili kavramlar (vergiyi doğuran olay, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil) Vergi Usul Kanunu'nun 19 ila 23'üncü maddelerinde tanımlanmıştır. Bu çalışmamızda, Vergi Usul Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde konu yeniden değerlendirilmekte ve cezalı tarhiyat hesabına ilişkin farklı bir yaklaĢım getirilmektedir. İnceleme elemanlarınca genel kabul gören yaklaĢıma göre aykırılık arz eden, diğer bir ifadeyle ezber bozan nitelikte, bu farklı yaklaĢımın üzerinde bir miktar düşünülmesi gerektiği kanaatindeyiz.