Makale özeti ve diğer detaylar.
İşletmeler, değişik nedenlerle yeniden yapılanma yolunu tercih edebilmektedirler. Bu tercihlerden biri de bölünme işlemidir. Gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse de Kurumlar Vergisi Kanunu, bu işlemleri teşvik etmekle birlikte, belli şartlara da bağlamaktadır. Bu şekilde, hem işlemlerin belli bir disiplin dahilinde yapılması sağlanmakta ve hem de Devlet dahil, diğer kişilerin hak ve menfaatlerine zarar verilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bir işletmenin aktifinde yer alan varlıkların kısmi bölünme yoluyla başka bir şirkete aktarılması işlemi, KDVK’nun 2 nci maddesinde yapılan tanımlama uyarınca KDV’ye tabi bulunmaktadır. Ancak bu işlemlerin KDV’ye tabi tutulması, bu uygulamadan öngörülen ekonomik amacın gerçekleşmesine zarar vereceği için, KVK’nda yer alan hükümlere uygun olarak gerçekleştirilen kısmi bölünme işlemleri ve bu işlemler sonucundaki varlık devirleri, KDVK’nun 17/4-c maddesinde yapılan düzenleme ile KDV’den de istisna edilmiştir. KDVK’nda istisna uygulamasının şartları, KVK’nda yapılan düzenlemelere bağlandığından, anılan işlemler için KDV açısından yapılacak uygulama da KVK uygulaması ile paralellik göstermekte ve KVK konusunda yapılan düzenlemeler, KDV uygulamasına da ışık tutmaktadır.