Makale özeti ve diğer detaylar.
Özet Osmanlıdöneminde kurulan vakıfların içinde, hem geçmişte hem de günümüzde belki de en sorun yaşayanların başında arazi vakıfları, diğer bir ifadeyle bünyesinde büyük araziler bulunduran vakıflar gelmektedir. Bilhassa Tanzimat’ın ilanıve Arazi Kanunnamesi’nin neşri, arazi vakıflarıiçin yeni sorunların ortaya çıkmAraziasına neden olmuştur. Bu tarihlerden sonra vakıf arazilerin hukukî konumuyla ilgili farklıdeğerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Neredeyse doktrin haline gelen bu görüşler günümüze kadar devam etmişve yargıkararlarıüzerinde oldukça etkili olmuştur. Bu çalışmada, bu görüşler öne sürülürken gözden kaçırılan ya da dikkat edilmeyen bazıtarihî dokümanlar kullanılarak, arazi vakıfları-nın menşei ve hukukî konumuyla ilgili farklıbir yaklaşım sergilenecektir.
Among the waqfs established in the Ottoman period land waqfs, in other words waqfs having large estates, are among the ones which faced most troubles both in the past and at present. Especially the proclamation of Tanzimat and Land Law caused new troubles for land waqfs. Various legal views about the status of land waqfs have been proposed since that time. Such views which have been treated as doctrines persisted up to present and have been quite influential on court verdicts. Using some historical documents which were ignored or not paid attention while formulating those views a different approach will be demonstrated about the origins and legal status of land waqfs in this study.