Makale özeti ve diğer detaylar.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarıkapsamında yürütülen, “sponsorluk uygulamaları”, “yap işlet devret”, “restore et işlet devret”, “kar ortaklığı” gibi kamu-yerel-sivil-özel işbirliğini destekleyen faaliyetlerin, kültürel mirasın sürdürülebilir anlayışla (evrensel koruma ilkeleri temelinde) korunmasına yönelik uygulamalarda anahtar görev görebileceği değerlendirilmektedir.Bu uygulamalar sayesinde korunmasıgerekli kültür varlıklarıve alanlarının, kamu kaynaklarıdışındaki kaynaklarla da ihya edilmesiyle bu evrensel değerlerin gelecek kuşaklara bırakılmasısağlanabilir. Bu bağlamda, sivil mimarlık örnekleri, anıtsal yapılar ve kentsel sit alanlarında gerçekleştirilebilen bu uygulamaların daha sistemli hale getirilmesinin yanısıra, ülkemizin arkeolojik alanlarında da kullanılabilir bir yöntem olarak geliştirilmesi bu çalışmanın temel hedefini oluşturmaktadır. Çalışmada ülkemizdeki mevcut yasal düzenlemeler tartışılırken, uluslararasıölçekte katılımcısüreçler ve kültür varlıklarının fonksiyonel kullanımlarıyla ilgili bazıtespitlere yer verilecek, bir taraftan da korumada katılımcısüreçlerin gerekliliği tartışılacaktır. Ülkemizdeki kültürel mirasın korunmasında bir “kültürel miras politikası” nın varlığının önemi ve gereğinin yanısıra, nasıl ve hangi kriterleri gözeten bir politika olmasıgerektiği de ortaya konulacaktır.
As similar cases in the world, corporate social responsibility activities, such as sponsorships, Built-Operate-Transfer arrangements, Restore-Operate-Transfer contracts and profit sharing projects, that support collaboration among public-civil society-business can have a key role in the sustainable conservation of cultural heritage both in Turkey. Through such collaborations that serve universal conservation principles, cultural areas and assets can be preserved for future generations without dependence on public funding. This study aims to develop such corporate social responsibility applications that have already been known in urban architecture structures, monuments and urban preservation cites in a systematic way as a conservation method to be used in archaeological sites in Turkey. The study discusses current legislation in Turkey (in terms of cultural conservation) within the context of participatory conservation approaches at global scale. While elaborating methods of functional use of cultural assets, it also questions the necessity of participatory approaches in cultural conservation. The study argues for the significance of a “cultural heritage policy” in the conservation of cultural heritage in Turkey, while laying out the general framework of criteria of such policy.