Makale özeti ve diğer detaylar.
Yirminci yüzyılın önde gelen düünürlerinden biri olan Walter Benjamin’in (1995) düünceleri, teknik gelimelerin insanın dünyayı algılama biçimini farklılatırdıı; yani 1900’lü yılların ilk çeyreinde kitle kültürünün hızla serpildii bir döneme karılık gelmektedir. Benjamin’e (1995) göre, kültür endüstrisi balamında, malın düzeyine indirgenen insanın rüya ortamına (fantazmagori) girmesi kolaylaacak, elence ba tacı edilecek; ancak özgürlemenin karısına engeller çıkacaktır. Gerek metanın gerekse elence ortamının öne çıkmasıyla sanatçı da “flâneur” (aylak adam) nitelii kazanacaktır. Bu balamda, Benjamin’in temel kavramları olarak kabul edilen “aura” (hâle), “öykü anlatıcılıı” ve “flâneur” (aylak adam) kavramlarından yararlanmak kaçınılmaz görünmektedir.
The thoughts of Walter Benjamin -one of the leading philosopher of the twentieth centurycorrespond a period (the first quarter of 1900’s) in which the technical developments changed the shape of people’s perception and mass culture grew rapidly. According to the Benjamin, within the context of the culture industry, being in the state of dream (phantasmagoria) would be easier for the people who is reduced to the merchandise, entertainment would be welcomed, but many difficulties would be appeared against becoming free. With the appearance of the merchandise and entertainment ambience the artist would achieve the quality of “flaneur”. According to this context, benefiting from “aura”, “storyteller”, “flaneur”, which are assumed to be the basic concepts of Benjamin, seems to be very unavoidable.