Makale özeti ve diğer detaylar.
İman üzerine birçok aratırma ve makaleler yazılmıtır. Bunların her birinin farklı yönlerden ele alındıını bilmekteyiz. Taklit incelenirken imana temas edilmi, iman incelenirken taklide yer verilmi, nazar ve istidlâl incelenirken imanın nazar ve istidlâle olan ihtiyacı gündeme gelmitir. Bu makalede, imanda taklidin geçerli olup olmadıı, Mu’tezile mezhebinin ileri gelen temsilcilerinden Kâdî Abdülcebbâr’ın getirdii yorumlar çerçevesinden incelemeye çalıılmaktadır. Bununla birlikte Mâtürîdî kelam okulundan en-Nesefî ve E’arî okulundan el-Bâkıllanî’nin konu ile ilgili görülerine mukayese amacıyla bavurulmutur. Kâdî Abdülcebbâr, imanın sahih ve geçerli olması için kiide Allah bilgisini art komaktadır. O, taklidin din açısından son derece ve mukallidin imanının geçerli olmadıını ileri sürmektedir.
There are many research projects and articles on faith. We know that each of them can be discussed from different aspects. When studying imitation, the faith is dealt with and vice versa. While studying view and deduction, the necessity of both for the faith come up. This article discusses the reasons hampering the imitation in faith. In this topic, the comments of Qadi 'Abd al-Jabbar, who is considered among leading figures of Mutazilah, on imitators’ faith have been dealt with. Additionally, some comparisons have been done between his views and Nasafi’s from Maturidi School and Baqillani’s from Ash’ari School. This study includes wide explanations on Abd al-Jabbar’s rejection of imitator’s faith because of his condition of knowledge of Allah for the real faith.