Makale özeti ve diğer detaylar.
Osmanlı mparatorluu’nda Tanzimat Dönemi’yle balayan devletin modernlemesi ve bürokratik kadroların oluturulması çabaları çeitli meslek gruplarından “gizli statü”ye sahip bazı kiilerin “ara kadro” yaratmasını engelleyememitir. 19. yüzyılın sonlarında gayrımüslimlerin de içinde bulunduu çeitli meslek gruplarından kiilerin gruplaarak saraya yakınlıkları vasıtasıyla mesleklerinin dıında siyaset ve toplumu dorudan ilgilendiren konularda söz sahibi olmaları dikkat çekicidir. II. Abdülhamit’in pragmatik yönetim biçiminden kaynaklanan bazı durumlar meslek sahibi kiilerin yaptıkları iler sebebiyle elde ettikleri statülerini kendi alanları dıında kullanmalarına izin vermektedir. Bu açıdan bakıldıında, statülerini kendi alanları dıında kazandıkları baarılarla dönütürmeleri dikkat çeker. Makalede, oannidis Ailesi’nden iki mimarın (baba-oul) mesleki faaliyetlerinin dıındaki alanlara nüfuz etmeleri ve mesleki statülerindeki dönüümler II. Abdülhamit’in yönetim sistemi içinde, yaadıkları olaylara balı olarak deerlendirilmektedir
The efforts of modernization of government and establishment of bureaucratic staff in Ottoman empire commencing Tanzimat epoch could not prohibit some people, who have “secret statute”, from various occupation groups from creating interim staff. At the end of the 19 th century, it is noteworthy that some people from various occupation groups, including non-Muslim minorities, had a voice about politics and subjects concerning directly to the society via their close relation with the palace. Some conditions resulting from Abdülhamit’s pragmatic regimen allowed professionals to use their status in the areas excluding their original occupations. From this aspect, it captures attention that they converted their status into achievement in the areas outside their own professions. This article evaluates two architects from oannidis family (father and son) penetrating areas excluding their professional activities and transforming their professional status by relating to their lives during Abdülhamit’s regimen.