Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalısma, ngiliz romancılarından Thomas Hardy’nin Tess of the d’Urbervilles and Jude the Obscure adlı romanlarını ele alırken, hızlı kentlesmenin yasandıgı 19. yüzyılın sonundaki kaçınılmaz sosyal degisikliklerin sebep oldugu sosyal problemleri irdelemeyi amaçlamaktadır. Degerlendirme öncelikle köyden kente göç eden bireyler hakkında yapılacaktır. Tess ve Jude adlı iki ünlü eseri bu baglamda ele alırken, bu çalısma, Tess of d’Urbervilles ve Jude Fawley adlı karakterlerin hayatta basarısızlıklarının sebebini birçok elestirmenlere zıt olabilecek bir yaklasımla ortaya koymaktadır. Birçok elestirmen için ana karakterlerin basarısızlık sebebi temelde kadere dayandırılırken, burada 1890’lı yıllarda köyden kente göçün hızlanmasıyla meydana gelen degisikligin sebep oldugu sosyal degisimler vurgulanmaktadır. Thomas Hardy’nin romanlarını incelerken, bu makale, insanı sosyal çevrenin kurbanı haline getiren sosyal kararlılık üzerinde yogunlasmaktadır., Emile Durkheim, böyle bir degisimi insanda yabancılasma, yalnızlık, endiselenme, karısıklıga egilim, duygusuzlasma, ve anlamsız hissetme gibi zihinsel ve duygusal durumlara sürükleme olarak tanımlanan “anomik” durum olarak adlandırır. Dolayısıyla, asıl amaç sosyal, tarihsel, ve edebi inceleme yoluyla sosyal huzursuzluga sebep olan etmenler üzerinde durmaktır.
This article aims at discovering the unavoidable outcomes of the social transformation in the process of rapid urbanization in English social life in respect to Thomas Hardy’s Tess of the d’Urbervilles and Jude the Obscure at the end of the nineteenth century1. The evaluation will be predominantly about the private practices of social change in respect to the transformation from the rural to urban life. While analyzing these two masterpieces in this context, this article will conduct a contrary approach to what most critics argue about the causes of the failure of Tess of d’Urbervilles in Tess and Jude Fawley in Jude. Whereas the issue of fate plays the key role for the failure of these characters for most critics, in this study, the detriments of their downfall revolve around the social consequences of the transformation from rural to urban life in the 1890s. The general tendency for the analysis of Hardy’s novels in this study is via the evaluation in terms of social determinism which drives men into being the victims of social circumstances. Such a variation end up the emergence of different mental and emotional states of alienation, isolation, anxiety, confusion, insensitiveness, and meaninglessness which can also be correlated with the concept of “anomie” of the sociologist Emile Durkheim. Hence, throughout a social, historical and literary analysis, the focus will be to find out the main reasons for the social unrest.