Makale özeti ve diğer detaylar.
Son yıllarda Türkiye’de ikinci yabancı dil (L3) ögretimi ve ögreniminin gittikçe daha büyük bir önem kazandıgı gözlenmektedir. Bu konuda yapılan çalısmalar özellikle yöntem konusunda yogunlasmaktadır. Ele aldıgımız çalısmada karsılastırmalı yöntemle L2 olarak ögrenilen ngilizcenin L3 olarak Almancanın ögreniminde ve ögretiminde niçin dikkate alınması gerektigi konusu üzerinedir. En önemlisi de karsılastırmalı analizler aracılıgıyla ngilizceden olumlu transferler yaparak Almancanın ögrenilmesinin nasıl kolaylastırılabilecegidir. Yapılan karsılastırmalı inceleme sonucunda, akraba iki batı dilinin karsılastırılmasında olumlu transferler yapabilmek için ilk önce benzer yapılar üzerinde durulması gerektigi sonucuna varılmıstır. Almanca ile ngilizce arasındaki farklılıklara ise daha sonra ayrıca deginilmelidir. Bunun yanında ngilizce ile Almanca arasındaki karsılastırmaların bosluklar da olusturacagı göz önüne alınmalıdır. Özellikle artikellerin Türkçede bulunmamasından dolayı iki batı dilinin birbiriyle karsılastırılmasının Türkçe ile karsılastırmaktan daha verimli bir katkı saglayacagı düsünülmektedir. Türkiyede birinci yabancı dil olarak ögrenilen ngilizce Almanca ile Türkçe arasında köprü dil görevi görmeye oldukça elverislidir.
It has been observed that the teaching and learning of a second foreign language (L3) in Turkey has gradually gained great importance recently. Studies on this subject are more based on methodological approaches. Our study focuses on the reasons why English - thaught as second language- should be taken into consideration while teaching German as a third language. This has been achieved by using a comperative methodology. The most crucial side of this study is showing how to facilitate learning German language by making positive transfer from English comperatively. As the result of this comperative study, it was concluded that similar structures initially have to be studied in order to transfer between two relative European languages. It should also be kept in mind that this comperative study will result in gaps- that is no matching between the languages in question. Since there are no articles in the Turkish language, it is thought that a comperative study on this subject between the two European languages will be of greater use in teaching german to Turkish students. English which has been the first foreign language taught in Turkey is of utmost use in serving as language bridge between German and Turkish