Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu makalede, Türkiye'nin modernleşme serüveni içinde müzmin bir tartışma konusu olmaktan çıkamayıp kimi zaman bir rejim sorunu haline dönüşen ve sosyolojik açıdan merkez-çevre, siyaset bilimi açısından da cumhuriyetçi-demokrat çatışmasına yol açan laiklik sorununa değinilecektir. Ayrıca Türkiye'nin, Batı dünyasından farklı olarak, neden dini alanı bizzat devlet eliyle kurumsallaştırmaya ve bunu devletin toplum üzerinde egemenlik kurma arayışının bir aracı ve uluslaştırmanın itici bir gücü olarak kullanmaya çalıştığı sorusuna da cevap aranacaktır. Bu cevap arayışında öncelikle, laikliğin Batı'daki uygulamalarına bakılacak, ardından Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde din ve devlet ilişkilerine değinilecektir.
In this article, Turkey's modernization in the adventure of a protracted discussion, some time can not become a problem, into the regime and center-periphery in terms of sociological, political science in terms of republican-democratic secularism led to the conflict will be problems. Moreover, Turkey's, as different from the Western world, why the religious field itself, and it makes the state institutional care community on the sovereignty of the state of the quest for a tool-building and nation-applied as a driving force trying to answer the question is looked at. This quest for answers in the first of secularism in the West will look at applications, then the Ottoman Empire and the Republic of religion and state relations in the period will be addressed.