Makale özeti ve diğer detaylar.
Aim:The aims of this study were to determine the use of CAM therapies by dermatology patients, reasons behind this use, satisfaction and information about CAM, and any side effects. Methods: This definitive research study was undertaken at the Dermatology Clinic of a training hospital in Western Turkey. A total of 297 patients, who applied to the dermatology polyclinic or who were admitted to the clinic, constitute the sample of the study. Chi-square tests were used to compare the demographic characteristics of those who did and did not use CAM. Findings: The findings indicated that 21% of the individuals, all of whom had dermatological ailments, used the CAM method. The CAM was most commonly applied by individuals with dermatological ailments such as pruritis (35.5%), acne (17.7%) and alopecia (14.5%). Almost all patients herbs were used intensively. After the use of herbs, the most used method was prayer (16.2%). More than the half of the patients using alternative therapies (75.8%) reportedly did not discuss the use of CAM with their healthcare professionals. Conclusions: Physicians and nurses could play a role in informing patients about the benefits and risks of using the CAM. Further studies and detailed examination of the beneficial and harmful effects of each method are necessary to provide more extensive and useful information on CAM methods.
Amaç: Bu çalışmanın amaçları; dermatoloji hastaları tarafından TAT tedavilerinin kullanımı, bunları kullanma nedenleri, memnuniyetleri ve hastaların TAT tedavileri hakkındaki bilgi düzeyi ile diğer yan etkilerini tanımlamaktır. Yöntem: Bu tanımlayıcı araştırma, Türkiye'nin batısındaki bir eğitim hastanesindeki dermatoloji kliniğinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın örneklemini, dermatoloji polikliniğine başvuran veya klinikte yatmakta olan toplam 297 hasta oluşturmuştur. TAT tedavilerini kullanan ve kullanmayan hastaların demografik verilerini karşılaştırmak için ki-kare testleri kullanılmıştır. Bulgular: Bulgular, dermatoloji hastalarının %21'inin TAT tedavilerini kullandığını göstermektedir. TAT tedavilerini büyük çoğunlukla kaşıntı (%35.5), akne (%17.7) ve alopesi (%14.5) gibi dermatoloji hastalığı olan bireyler kullanmaktadır. Bu yöntemi kullanan hemen hemen bütün hastalar yoğun olarak bitkisel kaynaklı terapileri kullanmaktadır. Bitkilerin kullanımından sonra en çok kullanılan yöntemin "dua etme" (%16.2) yöntemi olduğu saptanmıştır. TAT tedavilerini kullanan hastaların yarısından fazlasının bu yöntemleri kullandığını sağlık profesyonelleri ile paylaşmadıkları belirlenmiştir. Sonuç: Hekimler ve hemşireler TAT tedavilerinin kullanımı konusundaki riskler ve yararları hakkında önemli bir rol oynamaktadırlar. TAT tedavileri hakkındaki kullanışlı ve daha yaygın verilerin sağlanması için, her metodun yararlı ve zararlı etkilerinin ayrıntılı incelenmesi ve bu konuya ilişkin daha çok çalışmanın yapılması gereklidir.