Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu makale savaşlarda görülen benzer iki uygulama olan yağma ve tecavüzün uluslararası hukukça ele alınışına bakarak birbiriyle ilişkili iki teorik soruya cevap aramaktadır: Uluslararası ilişkilerde değişim, bilhassa hukuksallaşmış rejim değişimi nasıl gerçekleşir ve toplumsal cinsiyetin bir kategori olarak bu değişim sürecindeki rolü nedir? Buradaki görüş, hukuksallaşmış bir yasak rejiminin ortaya çıkabilmesi için üç şartın gerekli olduğudur: Öncelikle devletler yasağa uyabileceklerine inanmalıdır çünkü ihlâlin maliyeti yüksektir. İkincisi söz konusu uygulamanın anormal/istenmeyen olduğuna dair fikirlerin gelişmesine elverişli bir normatif ortam gereklidir. Son olarak, bu fikirleri yayarak rejim oluşumu için çalışan aktörler olmalıdır. Yağma ve tecavüze karşı rejimlerin oluşumu arasındaki 100 yıllık zaman farkı toplumsal cinsiyetin bu süreçteki rolünü de açığa çıkarır.