Makale özeti ve diğer detaylar.
The stability of the international trade depends upon the security given to the merchants in the high seas since the most part of the international commercial transportation is made by sea. To this end, the crime of piracy is a big threat. However, the unique international community's attempts (working together) to repress it does not seem to work. When it is compared the risk involved in piracy with the profit gained by the pirates, it seems that taking the risk of easy-wealth will never fade away unless efficient reputable policies are recognized by the international society. Bring pirates to justice therefore may close the large and growing impunity gap for piracy. This article examines the piracy in international law (piracy jure gentium). Responses given by the international community as measures to secure the international maritime commerce take place. Security issues are mentioned from the angle of international efforts given to combat piracy. To this end, the present combat against Somali pirates is given as a case study. It is clear that international law gives priority to the coastal State to deal with the pirates entering into their territorial waters as a result of sovereignty. However, if the coastal State has no capacity to deal with the situation there is a blank area of international law, viz., how to treat the case? It is assumed that general knowledge and a case study would open a gate to provide a solid answer to the crime of piracy. However, it soon became clear that a universal and a general answer to all situations cannot be given because of constraints involved in international law.
Uluslararası ticaretin büyük bir kısmı deniz taşımacılığı yoluyla yapıldığından uluslararası ticaretin istikrarı denizlerde tüccarlara verilen güvenliğe bağlıdır. Bu bağlamda, deniz haydutluğu suçu büyük bir tehdit oluşturuyor. Ancak, bunu bastırmak için uluslararası toplumun eşsiz girişimlerinin (birlikte çalışma) yeterli olduğu görünmüyor. Deniz haydutları tarafından elde edilen gelir ile ilgili riski karşılaştırıldığında, görünen o ki uluslararası toplumca saygın ve etkili politikalar tanınmadıkça kolay elde etmeye yönelik riskin üstlenilmesinin ortadan kalkacağı asla imkan dahilinde gözükmüyor. Bu nedenle deniz haydutlarını adalete teslim etmek büyük ve büyüyen bir cezasızlık açığını kapatabilir. Bu makale, uluslararası hukukta deniz haydutluğunu (piracy jure gentium) inceler. Uluslararası toplum tarafından uluslararası deniz ticaretini güvence altına almak için ortaya konan yanıtlar konu edinilmiştir. Deniz haydutluğuyla mücadele için verilen uluslararası çabalar açısından güvenlik sorunlarından söz edilmektedir. Bu amaçla, Somalili deniz haydutlarına karşı mevcut mücadele, bir vaka çalışması olarak ele alınmaktadır. Uluslararası hukukun sahildar devlete egemenliğin bir sonucu olarak kendi karasularına giren deniz haydutlarıyla başa çıkmak için öncelik verdiği açıktır. Ancak, sahildar devletin bu durumla başa çıkacak kapasiteye sahip değilse ortada uluslararası hukukun izahtan yoksun bir alanı mevcuttur, bu alan konunun nasıl çözüleceğidir. Genel bilgi ve örnek olay çalışmasının deniz haydutluğu suçunun çözümü için sağlam bir cevap vermeye yönelik bir kapıyı açacağı düşünülmüştür. Ancak, çalışma sonucunda görüldü ki, uluslararası hukukta yer alan kısıtlamalar nedeniyle her olaya uygulanabilecek evrensel bir cevap verilemeyeceği ortaya çıkmıştır.