Makale özeti ve diğer detaylar.
Düşünce tarihine bakıldığında birçok filozofun birtakım ayrımlar kullandıkları görülür. Çoğu zaman bu ayrımlar filozofların düşüncelerini karakterize edici bir nitelik taşır. Nietzche'nin efendi ahlakı –köle ahlakı ayrımı ile Hegel'in efendi-köle diyalektiği söz konusu ayrımların iki örneğidir. İki ayrımın da politik düşünce açısından birtakım sonuçları vardır. Bu çalışma Nietzsche'nin ayrımının postmodernist, çoğulcu ve farklılıkları onaylayıcı bir politik düşünceyi, Hegel'in efendi-köle diyalektiğinin ise modernist ve evrevselci bir politik düşünceyi beslediği iddiasındadır. Bu çalışmada Nietzsche'nin efendi ahlakı –köle ahlakı ayrımı temel alınacak ve Nietzcheci bir perspektifle Hegelci politik düşüncenin bir eleştirisi sunulacaktır.
Many philosophers have used dichotomies in the history of Western philosophical tradition. It can be said that these dichotomies characterized philosophers' thoughts. In this respect, Nietzsche's Noble-Slave morality and Hegel's Master-Slave dialectic are one of the most popular examples of these dichotomies. Certainly, these dichotomies include some political consequences. In this study, we try to display that Nietzsche's dichotomy supports post-modernist, pluralist and affirmative political thought, whereas Hegel's dichotomy supports modernist and universalist one. Depending on these differences, our study depends upon Nietzsche's Noble-Slave morality and criticizes Hegelian political thought.