Makale özeti ve diğer detaylar.
Bu çalışmanın konusu Türk Marksizmi ile Kemalizm arasındaki ilişkinin niteliği üzerinedir. Bu amaçla Marksist hareketin 'Cephe Hareketi' girişimini anlamaya çalışmaktadır. Cephe hareketinin iki önemli boyutu vardır: İlk olarak, Marksizmin temel bir kategorisi olan sınıf, sınıf çatışması gibi nosyonlardan bir kaçışı, uzaklaşmayı temsil etmektedir. Bu kaçış ya da uzaklaşma Marksist ideologları ve aktivistleri daha geniş, kapsayıcı bir birim olarak 'halk' fikrini öne çıkartmalarına sebep olmuştur. Bu programın diğer bir yönü ise muhalif pozisyonların bütününü bir eşdeğerlikler çizgisinde birleştirmeye çalışıyor olmasıdır. Bu durum sosyal bilimlerdeki yaygın kullanımının dışında bir anlamda 'Popülizm'dir. Bu bağlamda Marksizm ile Kemalizm arasındaki ilişkinin doğası ve tarihi E. Laclau tarafından temsil edilen Post-marksist pozisyonun kavramsal çerçevesi dâhilinde anlaşılmaya çalışılmıştır.
The subject of this study is about nature of the relationship between the Turkish Marxism and Kemalism. With this study, we tried to understand the Marxist movement, frontline motion, started in 1940's. This study is suggesting that the frontline program is having two important respects. The first, basic premise of Marxism as the starting point the class, class conflict, class struggle as part of the central category, it represent an escape. This escape, Marxist activists and ideologues have their horizons turned into a much wider audience, to the people. Secondly, frontline program is combining effort against 'excluded' outside all the opposition demands in a chain of equivalence. This effort was met with a name but not common meaning in the social science: Populism. From Post Marksist theses, in particular, benefit from the concept developed by Ernesto Laclau, during this study we tried to understand the nature of the relationship between Marksizm and Kemalism.