Makale özeti ve diğer detaylar.
Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiller, çok geniş bir çerçeve içinde, toplum hayatının gerçekçi sahnelerini, insan ruhunun en derin duygularıyla birleştiren büyük bir edebî anıttır. Acılarla dolu karanlık bir dünyadan uzaklaşıp, özgür ve aydınlık bir dünyaya kavuşmak isteyen zavallı insanların öyküsüdür. Hugo, içinde yaşadığı yüzyılın toplumsal kuralları ve yasalarının yarattığı sorunları, yapay bir cehennem imgesiyle tasvir ederek betimler. Romantizmin öncüsü olan yazar, yeryüzündeki bilgisizlik ve yoksulluk yüzünden erkeğin alçalmasını, kadının ve çocuğun yeteneklerinin yok olmasını, kalp sızlatıcı sahneleri kendi anlatım tarzıyla destekleyerek mükemmel bir sanat eseri yaratır. Yazar, dönemin haksız adalet sistemi ve politik hayatını, yaşanmış cehennemî acılar olarak görür. Hugo’ya göre, devlet yönetiminin toplumsal, siyasi ve ekonomik haksızlıkları olduğu sürece, yeryüzünde insanların acıları da var olacaktır.
Le célèbre roman de Victor Hugo, Les Misérables, dans un cadre très large, qui combine les scènes réalistes de la vie sociale avec les émotions les plus profondes de l'esprit humain est un grand monument littéraire. C’est l’histoire des pauvres gens qui veulent s’éloigner d’un monde sombre pleine de douleur, parvenir à un monde libre et lumineux. En présentant l'image d'un enfer artificiel, Hugo décrit les problèmes posés par des règles sociales et des lois du siècle ou il vit. L'auteur, l'un des pionniers du romantisme, par son propre style, crée une oeuvre d'art parfaite qui présente l'abaissement de l'homme sur la terre à cause de l'ignorance et de la pauvreté, les scènes tristes de la destruction des capacités de la femme et de l'enfant. L'auteur considère le système de justice injuste et la vie politique de l'époque comme des infernales souffrances vécues. D’après Hugo, tant qu’il y a des injustices sociales, politiques et économiques du régime, il y aura aussi des souffrances des hommes sur la terre.