Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

Yıl 2006 , Cilt 19 , Sayı 2

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Eğitim bilimi açısından örtük program ve halk anlatılarının örtük program bağlamında değerlendirilmesi

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi1
Görüntülenme :
702
DOI :
Özet Türkçe :

Eğitim genel olarak “örgün bir işlem”dir. Çünkü insanları eğitme adına bütün faaliyetlerin düzenli bir biçimde yürütülebilmesi için örgütlü bir işleyişe ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde bu örgütlü işleyişin adına okul denmekte, bu okullarda yürütülen işlemler de “öğretme” olarak tanımlanmaktadır. Ancak; eğitime getirilen bakış açılarının zaman içerisinde değişmesi ve öğrenci merkezli anlayışların yaygınlaşması bu defa “öğretme” yerine “öğrenme” kavramının öne çekilmesini sağlamıştır. Bu felsefi anlayış da zamanla eskidiği için eğitim bilimi yönünü tekrar insanın doğasına ve insanın kolay değiştirilemeyen kendi doğal gerçeğine çevirmiştir. O nedenle de özellikle sosyal bilimlerde artık ne “öğretme” den, ne “öğrenme” den söz edilmekte, onun yerine “edinme” ya da “kazanma” terimleri kullanılmaktadır. Çünkü, eğitimde çoğu zaman sizin anlattıklarınız önemli gibi görünse bile, aksine; dinleyenlerin ondan aldıkları pay bir değer taşımaktadır. Eğitim bilimlerinde görülen bu değişiklik diğer bilim dallarıyla beraber halk bilimini de etkilemiştir. Daha önce geliştirilmiş olan folklor kuramları sadece anlatı metnini ele alıp yorumlarken, yakın dönemlerde folklor ürününün icrasının da önemli olduğu gerçeği anlaşılmıştır. Bu bakımdan, anlatanların ve dinleyenlerin hangi ortamlarda, icra olayına nasıl katıldıkları ve hem katılma anında hem de onun sonrasında hangi davranışları sergiledikleri de incelenmeye başlanmıştır. Anlatma esasına dayanan ve birçok karmaşık olayı, olay motiflerini birbirleri ile örgütlü olarak veren “destan, hikaye, masal ve efsane” gibi türlerin dinleyenleri kültürleme yönünden son derece önemli işlevleri vardır. Bu açıdan her anlatı, kendi bağlamında bir “örtük program” kompozisyonudur. Bu makalede 1989 yılında Güney Azerbaycan’da Aşık Aslan Kosalı’dan derlenmiş olan, “Köroğlu’nun Ağca Kuzu Kolu” “örtük program” ve “dinleyici kazanımları” açısından değerlendirilmektedir.

Özet İngilizce :

Die schulische Erziehung ist an und für sich ein “regulärer” Prozess. Bei der Ausführung aller pädagogischen Tätigkeiten zur Erziehung des Menschen ist ein zielgerecht organisiertes Verfahren notwendig. Ein auf diese Art und Weise organisiertes Verfahren nennt sich “Schule” und alle in den Schulen verwirklichten Tätigkeiten heißen dann “Lehren”. Auf Grund der Veränderungen auf der Erziehungsebene durch verschiedene pädagogische Ansätze und durch die Verbreitung der “schülerzentrischen” Erziehungsmethoden rückt nun statt “Lehren”, “Lernen” in den Vordergrund. Diese philosophische Auffassung ist mit der Zeit jedoch veraltet, dementsprechend wenden sich die Erziehungswissenschaften nun der Natur des Menschen und seiner Realität zu, die zu verändern sehr schwierig gilt. Aus diesem Grund spricht man heutzutage besonders in den Sozialwissenschaften nicht mehr von “Lehren” bzw. “Lernen”, sondern von “Rezeption” und “Erwerb”. Zumal das im Unterricht Vorgetragene wichtig zu scheinen vermag, trägt der Anteil des davon aufgenommenen den wahren Wert. Die im Bereich der Erziehungswissenschaften vorgenommenen Veränderungen haben neben anderen Wissenschaften auch die Volkswissenschaft beeinflusst. Vorher war innerhalb der entwickelten folkloristischen Theorien die Interpretation von Texten wichtig, heute erhält auch die Aufführung von Folklore-Tänzen eine besondere Bedeutung. Aus diesem Grund wird von nun an auch Lehrer und Lerner untersucht, wie sie sich je nach Millieu vor, während und nach der Aufführung verhalten. Eine besondere Funktion haben die sich auf ein erzählerisches Prinzip stützenden “einfachen Formen” wie Epen, Geschichten, Legenden und Märchen, die viele komplizierte Ereignisse und Vorgangsmotive miteinander eingeflechtet darbieten. So gesehen ist jede Erzählung eine in sich gechlossene Komposition. In diesem Rahmen wird das Werk “Köroğlu’nun Ağca Kuzu Kolu”, das im Jahre 1989 vom Poeten Aşık Aslan Korsalı in Süd-Azerbaidschan zusammengestellt wurde, in Bezug auf das “ein in sich geschlossenes Programm” und den “Rezipienten- Erwerb” bewertet.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :