Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

UHBAB ULUSLARARASI HAKEMLİ BEŞERİ VE AKADEMİK BİLİMLER DERGİSİ

Yıl 2013 , Cilt , Sayı 4

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Avrupa birliği’nin sistem sorunu: kamuoyu eksikliği ve demokrasi açiği

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler A.D.1
Görüntülenme :
758
DOI :
Özet Türkçe :

Avrupa Birliği’nin siyasal bütünleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri, Avrupa kamuoyunun AB projesine desteğinin gittikçe azalması ve buna bağlı olarak derinleşen demokrasi açığı olgusu ve kurumsal meşruiyet sorunudur. Avrupa’daki birlik çabalarını hızlandıran evrelerin savaşlar, çatışmalar ve ekonomik krizlerin sonrasına denk geldiği bilinmektedir. Avrupa’nın yaşadığı son ekonomik kriz, beraberinde siyasal ve sosyal krizleri de getirmiştir. Avrupa kamuoyu krizin faturasını Avrupa projesine kesmiş, birlik politikalarının ekonomik ve siyasi krizi tetiklediğine inanmıştı.r Diğer taraftan tarih boyunca Avrupa’da her büyük siyasal ve ekonomik kriz döneminin ardından, uluslararası konjonktüre uygun olarak, tarihsel birikimlerin yeniden değerlendirilmesi söz konusu olmuştur. Tarihsel olarak Avrupa Birliği de bu krizden çıkmak için demokrasiyi ötelemiş, geleneksel olarak teknokrat yönetimlerin iktidara gelmesini sağlamıştır. Bu sonuç, siyasetin, ulusal hükümetlerin kontrolünden çıkmasına zemin hazırladığı gerekçesiyle Avrupa kamuoylarınca eleştirilmektedir. Avrupa Birliği de özellikle kriz dönemlerinde seçilmiş yöneticiler yerine, teknokrat yöneticilerin irade sahibi olmasına zemin hazırlamıştır. Böylece; Avrupa halklarının siyasi temsilcileri, teknokratların hâkimiyetinde olan karar alma mekanizması içerisinde etkisizleştirilmektedir. Hatta bunun da ötesinde iktidardakileri kriz sorumluları olarak itibarsızlaştırıp seçim yenilgisi yoluyla siyaset sahnesinden çekilmelerine de zemin hazırlamaktadır. Avrupa kamuoyunda ise ‘AB teknokrasisinin’ yerini ‘AB demokrasisine’ bırakması gerektiği yönünde tartışmalar yapılmaktadır. Bu çerçevede makalemizde; tarihsel bir perspektifle ekonomik krizle daha da derinleşen Avrupa’daki demokrasi açığı olgusu ve kurumsal meşruiyet sorunu kamuoyu ekseninde irdelenecektir. Ekonomik krizin, sadece harcamalar meselesi ve büyümenin nasıl sağlanacağıyla ilgili değil; Avrupa bütünleşme sisteminin zayıflığı ve meşruiyetiyle ilgili olduğu sorunsalı ele alınıp bu sorunun Avrupa kamuoyunda gittikçe daha hararetli bir şekilde gündeme gelmesi, okuyucunun dikkatine sunulacaktır.

Özet İngilizce :

Some of the greatest challenges before the political unity of EU political integration comprise the European publics’ declining support for the EU project, and accordingly, the emerging phenomenon of the democratic deficit and the issue of institutional legitimacy. Historically, wars, conflicts, and economic depression stimulate the integration efforts. The recent economic downturn in Europe triggered political and social crises too. The European publics blame the European project for the last economic crisis since they are convinced that the integration policies led to economic and political crises. On the other hand, throughout European history, the historical legacy has been subject to reassessment after every major political and economic crisis in accordance with the international conjuncture. The European Union deferred democracy to get out of the depression, and encouraged the technocratic governments. This outcome has received so much criticism from European publics on the grounds that national governments lose control over domestic politics. European Union, particularly during periods of economic downturn, empowered technocratic governments instead of elected officials. Thus, political representatives and elites of the European publics have been rendered inefficient due to the decision mechanism run by technocrats. Moreover, such mechanism has operated to discredit the political elite by attributing the responsibility of the crises to the elected officials, and to dismiss them through electoral defeats. It has long been debated by the European publics that “EU technocracy” should be superseded by “European Union democracy”. In this respect, the aim of this paper is to analyze, from a historical perspective, how the phenomenon of democratic deficit and the institutional legitimacy problem are perceived by European publics. It is argued that the economic downturn is not as much related to spending and economic development policies as it is about the weaknesses of the European integration system and the EU’s institutional legitimacy problem. This paper seeks to demonstrate that those two issues continue to inform the European public opinion. 

Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :