Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi (TALİD)

Yıl 2010 , Cilt , Sayı 15

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Xx. yüzyılın ikinci çeyreğinden xxi. yüzyılın başlarına kadar mısır üniversitelerinde osmanlı türk tarihi yazımı

Yazar kurumları :
A1
Görüntülenme :
848
DOI :
Özet Türkçe :

Yaklaşık dört yüz yıl (1517-1914) Osmanlı hâkimiyetinde kalan ve onun en önemli ve mümtaz vilayetlerinden biri olan Mısır'ın tarihçileri, gerek bağlı bulundukları merkez olarak Osmanlı Devleti'nin tarihi gerekse millî tarihlerinde Yeniçağ balangıcı olarak Osmanlı devrinde Mısır eyaletinin tarihiyle ilgilenmeye çalışmışlardır. Bu inceleme, kuruluşundan bu yana Mısır üniversitelerinin genel Türk tarihi ve özellikle Osmanlı Türk tarihi yazımındaki akademik rolü ile Mısır'da Osmanlı Devleti'nin ve bilhassa Osmanlı devrinde Mısır eyaletinin tarihiyle ilgili üniversitelerde yapılan araştırmaların önündeki engellerden bahsetmektedir. Osmanlı'nın çok mühim bir parçası olan Mısır'ın bu devirdeki tarihi, Türk- Osmanlı Devleti'nin merkez tarihinin önemli bir dilimi olup, Mısır'ın modern tarihinin de balangıcıdır. Mısır üniversitelerinde yapılan bu ülkenin modern tarihine dair yüksek lisans ve doktora tezleri, çoğunlukla Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve hanedanı devrine ait olmakla beraber, XX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren XVI.- XVIII. yüzyıllara ait ve siyasi alanın yanı sıra içtimai, iktisadi ve idari alanları da konu alan tezler çalışılmaktadır. Mısır üniversitelerinde modern Mısır ve Türk tarihinin Şefîk Ğurbal, İzzet Abdulkerim, Fuad Şükrü, Muhammed Enis gibi ilk öncüleri, gerek Mısır'da gerekse Arap ülkelerinde çok aktif roller oynadıkları gibi, arşiv malzemelerine dayanarak Mısır'da Türk tarihi yazımına ilişkin birçok tezi yönetmişlerdir. Buna rağmen Mısır'da Türk tarih yazımında daha birçok ileri adımlar atılması gerekmektedir. Üniversitelerin gerek tarih gerekse sanat tarihi, arşiv ve kütüphanecilik ile Türkoloji bölümleri aralarında işbirliği kurup tarih yazımı için gerekli malzemeleri temin etmeye çalışmalıdırlar. Nitekim neşredilmemiş yazma eserler ve vesikalar ile titiz ve önemli araştırmalar yayına hazırlanmalı, Türkçe kaynaklar Arapçaya tercüme edilmelidir. Bu ekilde, millî tarihimizin mühim bir parçası olan Osmanlı tarihini, sağlam ve orijinal kaynaklara dayanarak yeniden yazarken, daha önce yayınlanmış olan iftiraları ve çarpıtmaları da keşfederek gerçeklerini yeni nesillere göstermiş oluruz.

Anahtar kelimeler :
Özet İngilizce :

Egypt remained as one of the most important domains of the Ottoman Empire for about four centuries (1517-1914). The historians of Egypt have looked into the history of the Ottoman Empire as an imperial center as well as to the history of Egypt as a province of the Ottoman period. This study is an attempt to disclose the academic role played by Egyptian universities in the development of general Turkish history and especially the Ottoman-Turkish historiography. Moreover, it identifies the obstacles ahead of academic research related to the understanding of the Ottoman state in Egypt. The history of Egypt, in this period, makes up also a significant portion of the central history of the Ottoman Empire. It is also regarded as the beginning of the history of modern Egypt. The graduate theses conducted in the Egyptian universities related to the modern history of the nation usually focus on Kavalali Muhammed Ali Pasha and his dynasty. In the last few decades, however, some studies have started to cover the social, economic and administrative history of the 16th to 18th centuries. The first pioneers of modern Egyptian and Ottoman history in Egyptian universities such as Şefîk Ğurbal, İzzet Abdulkerim, Fuad Şükrü and Muhammed Enis have played very active roles in both Egypt and other Arab countries. They have also supervised many theses about Turkish historiography in Egypt based on archival sources. Nevertheless, Turkish historiography in Egypt needs to be studied in much greater depth. The departments of history, art history, archives, librarianship and Turkology at the universities have to work in better coordination to provide the necessary material for a proper historiography. Hence unpublished manuscripts and documents have to be meticulously prepared for publishing and Turkish sources have to be translated into Arabic. In this manner, we can rewrite Ottoman history that constitutes an important segment of our national history through references to sound and original sources and cleanse it off former distortions.

Anahtar kelimeler :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :