Makale özeti ve diğer detaylar.
Türkiye’de Cumhuriyet sonrası mimarlık dergi yayıncılığı, Zeki Sayar ve arkadaşları¬nın 1931 yılında çıkarmaya başladıkları Mimar ya da sonradan değiştirilen ismiyle Arkitekt ile başlamıştır. Mimarlık dergisi yayıncılığı serüveninde Türkiye, bugüne kadar 52 dergiyle tanışmıştır. Bunlardan 28 adedi günümüzde yayın hayatına hâlâ devam etmektedir. Geri kalan 24 adedi ise çeşitli nedenlerle ortadan kalkmıştır. Günümüze kadar yayın hayatını sürdürebilmiş en erken tarihli mimarlık dergisi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıflar Dergisi’dir. Bunu, Mimarlar Odası’nın Mimarlık, Yapı Endüstri Merkezi’nin Yapı dergileri takip etmektedir. Türkiye’nin tek mimarlık tarihi dergisi, kurumsal kimliğinin gerektirdiği bir misyonla yayınlanan Vakıflar Dergisi’dir. Çoğu dergi mimarlık tarihi yazılarına sayfalarında zaman zaman yer vermiş, azımsanmayacak bir bölümünün içeriğinde ise, dergi formatlarındaki ticari kaygılar nedeniyle hiç yer ayrılmamıştır. Vakıflar Dergisi, sadece Selçuklu ve Osmanlı devri anıtsal yapılarını konu edinen yazılara, 70 yıl ve 31 sayı boyunca sayfalarında yer vermiştir. Mimarlık tarihi kuramı ya da 20. yüzyıl kültürel mirası gibi yakın dönem söylem ve inceleme alanlarını sor¬gulayan yazılara ise hiç itibar edilmemiştir. Bu konulardaki yazılara ise başta Arredamento Mimarlık dergisi olmak üzere, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi ve Mimarlar Odası’nın Mimarlık dergisi yer vermiştir.
The publications in architecture in Turkey were pioneered by Zeki Sayar and his friends in 1931 under the title Mimar, which was later changed to Arkitekt. In Turkey there have been fifty-two journals being published in this area, twenty-eight of which are still in press, while twenty-four exist no longer. Vakıflar Dergisi is the journal having the longest publication history by the Direc-torate General of Foundations (Vakıflar Genel Müdürlüğü). This is followed by Mimarlık published by the Architectural Council (Mimarlar Odası) and then Yapı published by Construction Industrial Council (Yapı Endüstri Merkezi). Most journals have occasionally devoted space to pieces on architectural history, while many oth¬ers have avoided them altogether due to commercial concerns. Vakıflar Dergisi has covered pieces on just the monumental structures of the Seljuk and Ottoman eras for 70 years and in 38 issues. On the other hand, areas of discourse such as the theory of architectural history or the cultural heritage of the 20th century have been neglected. The latter have found its voice in journals like Arredamento Mimarlık, METU Journal of the Faculty of Architecture and Mimarlık by the Chamber of Architects.