Makale özeti ve diğer detaylar.
Türkiye’de kazı ve arkeolojik araştırmaların 19. yüzyıldan beri süregelen bir geçmişi vardır. Osman Hamdi Bey (1842-1910) ile başlayan ve Cumhuriyet döneminde de devam eden çalışmalarla birlikte, kazı tekniği, arkeoloji temelinde bilimsel bir boyut kazanmıştır. Fakat yapılan çalışmalar daha çok eskiçağları kapsamaktadır. Ortaçağ ve sonrası dönemler sanat tarihinin kapsamında kalarak uzun süre bu gelişimin dışında kalmıştır. 1930’lu yıllardan itibaren yapılan küçük çaptaki kurtarma kazıları, yüzey araştırmaları ve sondaj çalışmalarından sonra ilk sistemli kazı, 1961 yılında Oktay Aslanapa tarafından Diyarbakır İç Kale’de yapılmıştır. Daha sonra Kayseri Keykubadiye Köşkleri, Kalehisar, Eski Van Ulu Camii, Beyşehir Kubad-Âbâd kazıları gibi birçok örnekle birlikte süregelen kazı çalışmaları günümüzde de Anadolu’nun birçok yerinde devam etmektedir. Kazı sonuçları, Kültür Bakanlığı’nın yaptığı kazı sonuçları toplantıları başta olmak üzere “Müze Kurtarma Kazıları Semineri”, “Araştırma Sonuçları Toplantısı” gibi çalışmalar ile bilim dünyasına sunulmuştur. Bunlar dışında bir de 1997 yılından beri her yıl düzenli olarak yapılan “Ortaçağ-Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları” sempozyumu vardır ki bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Her yıl farklı bir üniversite tarafından düzenlenen bu sempozyumlarda söz konusu dönem araştırmaları ayrıntılı olarak sunulmuştur. Hem mimari açıdan hem de Türk süsleme sanatı açısından birçok bilgi elde etmemizi sağlayarak sanat tarihine önemli katkılarda bulunan bu çalışmaların sonuç bildirileri tanıtım halinde aktarılmaya çalışılacaktır.
Excavation and archeological research in Turkey can be dated back to the 19th century. Excavation method has acquired a scientific dimension on the basis of archeology in the early years of the Republic following Osman Hamdi Bey (1842-1910). These studies, however, cover mostly the ancient eras. The middle ages and the following periods remain within the scope of art history. After small–scale rescue operations, surface explorations and drillings, the first systematic excavations were performed in Diyarbakır, İç Kale by Oktay Aslanapa in 1961. This was followed by further excavations in Kayseri Keykubadiye Palaces, Kalehisar, Ancient Van Ulu Mosque and Beyşehir Kubad-Âbâd, which continue in any parts of Anatolia today. The findings of these excavations were presented to the world of science at special meetings such as “Museum Recovery Excavations Seminar’’ and “The Meeting Of Research Results.’’ Apart from these, there is “Middle Ages-Turkish Period Excavations and Art History Studies” symposium organized at regular intervals since 1997, which constitutes the main topic of this paper. Organized by a different university every year, these symposiums provide a detailed presentation of the related time periods. This article aims to provide a brief introduction to these studies which contribute to art history by offering great insight into architecture and Turkish ornamentation.