Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Türkiye Adalet Akademisi Dergisi

Yıl 2011 , Cilt 1 , Sayı 7

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Türk borçlar kanunu’na göre kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartları

Yazarlar :
Yazar kurumları :
A1
Görüntülenme :
771
DOI :
Özet Türkçe :

Kefalet sözleşmesi kefil ile alacaklı arasında yapılan ve asıl borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kefilin kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği bir sözleşmedir. Kefil üstlenmiş olduğu kişisel sorumluluk gereğince, borçlunun borcunun karşılığını teşkil etmek üzere haczi mümkün olan bütün malvarlığı ile birlikte sorumludur. İktisadi hayattaki ihtiyaçlar sebebi ile kefalet sözleşmesi geçmişten günümüze kadar sıklıkla başvurulan bir sözleşme türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Temelleri Roma Hukukuna dayanan kefalet sözleşmesi bu özellikleri nedeniyle tüm hukuk sistemlerinde özel olarak düzenlenmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nda yer alan kefalet sözleşmesi ile ilgili hükümler 1911 tarihli İsviçre Borçlar Kanunu'ndan iktibas yoluyla mevzuatımıza alınarak günümüze kadar aynı şekilde muhafaza edilmiştir. Buna karşılık kaynak İsviçre Borçlar Kanunu'nda kefalet sözleşmesi ile ilgili hükümlerin yeterli görülmemesi sebebiyle 1942 yılında önemli değişiklikler yapılmıştır. İktisadi ve sosyal alandaki gelişmeler karşısında, yasa koyucu tarafından 1942 yılında İsviçre Borçlar Kanunu'nda yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan Türk Borçlar Kanunu'nda kefalet sözleşmesi ile ilgili önemli yenilik ve değişiklikler yapılmıştır. Bu çalışmamızda Türk Borçlar Kanunu'na göre kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını inceleyeceğiz. Kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartları, geçerli bir asıl borcun ve geçerli bir kefalet sözleşmesinin varlığı olarak ifade edilebilir. Geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulabilmesi için kefalet sözleşmesinin ehliyet unsuru, şekil ve konu yönünden geçerli olması ve kefalet sözleşmesinin irade bozukluğu sebepleri ile geçersiz olmaması gerekmektedir.

Özet İngilizce :

A bail agreement is an agreement that is made between a bailsman and a creditor under which the bailsman personally takes on all the consequences of a situation where the principal debtor is default on his debt. The bailsman is severally responsible for the debt with all his/her foreclosable assets in pursuance of his/her personal liability that he/she undertakes. The bail agreement is a common agreement that we have seen from past to present due to needs in economic fields. The roots of bail agreements have based on Roman law and due to the characteristics of these agreements, they are specifically designed nearly in all legal systems. The provisions relating to bail agreements in no. 818 Turkish Code of Obligations are quoted from Swiss Code of Obligations dated 1911 and preserved as is until today in our legal system. On the other hand, since the provisions of Swiss Code of Obligations are not found to be adequate, prominent amendments are made to this Act in 1942. Significant revisions and amendments are made by the legislator to the Turkish Code of Obligations that will become effective on 01.07.2012 by taking into account the amendments made to Swiss Code of Obligations in 1942 and by taking into account the developments in economic and social fields since then. In this study, we will discuss the validity terms of a bail agreement in terms of Turkish Code of Obligations. The validity terms of a bail agreement consists of the existence of a valid main obligation and the existence of a valid bail agreement. To be able to make a valid bail agreement, there should at least be the capacity of bailment by the bailsman, the bail agreement should be valid in form and scope and it should not be invalid due to defective intention.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :