Makale özeti ve diğer detaylar.
"Suç" kavramı, "sapma" ve/ya "ahlâka aykırı davranış" kavramlarıyla iç içedir. Ancak her sapma ve/ya ahlâka aykırı davranış elbette suç değildir. Buna karşılık her suç bir sapma ve ahlâka aykırı bir davranıştır, denilebilir. "Denilebilir" anla-tımından anlaşılacağı üzere konu suç hukukunda çetin tartışmalara yol açmıştır. Bu durum ilk bakışta doğal görülebilir. Ancak konu özellikle ahlâk açısından felsefi ya da hukuki bir tartışmadan ibaret değildir. Doğrudan doğruya suç nor-munun geçerliliğiyle, dolayısıyla uygulanabilirliğiyle ilgilidir. Bu nedenle de çok önemlidir. Toplumsal yaşamın onamadığı her eylem suç değildir. Bir başka deyişle suç, onanmayan bu davranışların bir kesimiyle ilgilidir. Bu nedenle suçun sınırlarını çizmek gerekir. Bu sınırlar, suç, (dolayısıyla suç hukuku) kavramı ile sapma ve ahlâk kavramlarının ilişkilerine saptamayı zorunlu kılmaktadır.
The concept of "crime" is intertwined with the concepts "deviance" and/or "unethical conduct". However each "deviance" and/or "unethical conduct" is certainly not a crime. It can be said that each crime is a deviance and unethical conduct. As is understood from the expression "can be said", the issue has caused polemics in criminal law. At first glance, this situation may occur naturally. But especially in matters of morality, the issue is not only in terms of philosophical or legal argument . It is directly concerned with the validity of norms, consequently is concerned with applicability. Therefore it is very crucial. Not every action disapproved by the social life is a crime. In other words, crime is related to a part of the disapproved actions. Therefore boundaries of the crime need to be formed. These boundaries make it necessary to determine the relations of the concepts of crime (thus criminal law), deviance and morality.