Makale özeti ve diğer detaylar.
Fail, suç işledikten sonra pişmanlık gösterebilir. Bu durumda fail, işlediği suçu ortadan kaldıramaz. Ancak bazı suçlarda suçtan doğan zararın kısmen veya tamamen giderilmesi mümkündür. Kanun koyucu bu hali öngörüp TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen "Etkin Pişmanlık" hükmüne yer vermiştir. Suç tamamlandıktan sonra failin pişman olması durumunda suçun işlenmesi sonucu elde edilen eşyanın iade edilmesi veya tazmin suretiyle mağdurun zararının giderilmesi halinde, şahsi bir hal olan etkin pişmanlıktan söz edilecektir. Pişmanlığın mutlaka sözle ifadesi zorunluluğu bulunmayıp, söz veya davranışlar yoluyla ifade edilmesi olayın özelliğine göre olanaklı olabilecektir. Madde metninde geçen "bizzat pişmanlık göstererek" ibaresi, düzenlemenin "tek başına iade ve tazmine" değil, "pişmanlık sonucu olan iade ve tazmine" önem verildiğinin açık göstergesidir. Pişmanlık göstermek iradesini belirlemek, failin iç dünyasını ilgilendirmesi nedeniyle kolay değildir. Bu nedenle failin olaydan sonraki hal ve hareketleri, duruşmadaki söz ve davranışlarıyla pişman olmadığına ilişkin dışa yansıyan davranışlarının bulunmaması durumunda ve suça konu malın rızai iadelerinde, iadenin pişmanlık sonucu yapıldığının kabulü gerekecektir. Etkin pişmanlığın uygulanması için suçtan doğan zararların bizzat fail tarafından giderilmesi şart değildir. Failin irade, izin ve onayı ile başkaları vasıtasıyla yapılan iade ve tazminlerde de etkin pişmanlık hükmü uygulanabilir. Bu makalede, malvarlığına karşı işlenen suçlarda etkin pişmanlık hükmünün hangi koşullarda uygulanacağı öğretideki farklı görüşler ve Yargıtay kararları ile birlikte ele alınmaktadır.
The offender can display remorse after he/she has committed an offence. In this case, the offender does not insuppressible the offence. However, in some offences it is possible to remove the damage caused by the offence partially or totally. Having foreseen this possibilitiy, the law-makers set out the provision on effective remorse under Article 168 of Turkish Penal Code. In case the offender is regretful after the commission of the offence has been completed, it is only possible to mention about effective remorse which is an individual circumtance if the harm inflicted on the victim is repaired by returning the property acquired by way of the offence or compensating its value. There is no requirement to express the remorse by words, depending on particularities of the case, it can be expressed by words or acts. The phrase "displaying remorse individualy" contained in the wording of the article is a clear illustration of the importance attached to restitution and compensation after the remorse rather than to restitution and compensation alone. It is not easy to identfy the will for remorse, since it concerns inner world of the offender. For this reason, in case the offender does not display any words and acts both in trials and after the offence which reflects his remorse and the property is returned, the restitution must be p resumed t o b e c arried a s a r esult o f t he r emorse. It is not necessary for the offender to restitute the property personaly. The restitution carried out by others with the permission and approval of the offender is not impediment to apply the provision on remorse. This paper examines the conditions under which the provision on remorse is applied for property-related offences with different opinions and the judgments of the Court of Cassation in various aspects.