Makale özeti ve diğer detaylar.
Ülkemizde bölge adliye mahkemelerinin teşkilat yapısı 5235 sayılı Yasa ile, ceza yargılamasında istinaf yasa yolu denetimi ve usulü de 5271 sayılı CMK'nın 272 ila 285. maddelerinde düzenlenmiştir. Ceza yargılamasındaki re'sen araştırma ve maddi gerçeği bulma ilkeleri istinaf yargılamasında da geçerlidir. Bu nedenle, ilk derece yargılamasında söz konusu olan ispata ve delillerin değerlendirilmesine ilişkin esas ve ilkelerin, istinaf yargılamasında da uygulanması gerekmektedir. Buna karşılık, CMK'nın anılan hükümlerinde istinafta duruşma istisna olarak öngörüldüğünden, 'dar anlamda istinaf' anlayışının benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasa'da öngörülen İstinaf denetiminde, tespit edilen hukuka aykırılıklarla sınırlı olarak duruşmalı inceleme yapılacaktır. Ancak bu durum, görevi ikinci kez vaka yargılaması olan istinaf mahkemesindeki yargılamanın, yüz yüzelik, doğrudan doğruyalık, silahların eşitliği gibi muhakeme ilkelerine aykırı olup olmayacağı tartışmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla, sözü edilen yargılama ilkelerine aykırılık, AİHS'nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi tehlikesini ortaya çıkarmaktadır. AİHM içtihatlarına göre, istinaf denetiminde tarafların yeni delil ikame etme veya belirli delillerin duruşmada tekrar tartışılmasına yönelik haklı taleplerinin karşılanmış olması ve haklarının sınırlandırılmaması halinde ihlal oluşmayacaktır.
The organizational structure of appeal courts in Turkey is regulated by the Law No. 5235 and the judicial review and procedure for appellate remedy by Articles 272 to 285 of the Law No. 5271 on Criminal Procedure. The principles of ex officio investigation and eliciting the material fact in criminal procedure also apply to appellate procedure. Therefore, the principles pertaining to proof and evaluation of evidence as applied in proceedings in first instance should also be upheld in appellate procedure. However, the prescription of hearings by the aforementioned Articles of the Law on Criminal Procedure as an exception gives way to the understanding that "appeal" is internalized in its "narrow sense". The appellate review prescribed by the Law dictates the investigation of identified contradictions to law through limited hearings. Nevertheless, this situation paves the way for a discussion as to whether proceedings before appellate courts, whose duty is to perform case proceedings for a second time, pose a contradiction with such principles as face-to-face interaction, participation in person and equality of arms. Consequently, contradiction to the aforementioned principles of adjudication brings forth the danger of violating the right to fair trial as regulated in Article 6 of the European Convention on Human Rights. In accordance with the case law of the European Court of Human Rights, no violation will occur on the condition that the justified requests of parties to submit new evidence or to have certain evidence discussed at the hearing once more are satisfied and that their rights are not restricted during the appellate review.