Makale özeti ve diğer detaylar.
İdarî yargıda fırsat eşitliği adil yargılanma hakkının köşe taşlarından biridir. Yargılama boyunca silâhların eşitliği davada her iki yanın da usulen eşit konumda bulunmaları ve kendilerine eşit muamelede bulunmaları demektir. Davanın her iki tarafına yargılama boyunca karşı tarafa göre maddi olarak dezavantajlı durumda bulunmayacak şekilde kendisine akla uygun fırsat tanınması gerekir. Mahkemeler -kural olarak- dava ile ilgili her türden kanıt aracını tarafların erişimine açma, dosyaya giren belgeleri uygun biçimde incelemeye hazır bulundurma konusunda olumlu bir yükümlülük altındadır. Türk idarî yargılama mevzuatında fırsat eşitsizliğine yolaçan birtakım kısıtlamalar dikkati çekmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) 20/3 idareye bazı belgeleri sınırlı olarak esirgeme veya tamamen vermeyi reddetme yetkisi vermektedir. Mahkemece istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Başbakan veya ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. Bu durumda verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez. Savunma yapması için davacıya bazı belgelere erişim imkânı tanınmadığı durumda, iddiasını desteklemek üzere tanık dinletemediği durumda, temyiz aşamasında duruşmadan önce D. savcısının yazılı mütalaasına ulaşamadığı durumda idarî yargıda davasını açan bir kimseye tam olarak fırsat eşitliği tanındığı söylenemez.
Equal opportunity in administrative justice is a keystone of right to a fair trial. Equality of arms, which must be observed throughout the trial process, means that both parties are treated in a manner ensuring that they have a procedurally equal position during the course of the trial, and are in an equal position to make their case. It means that each party must be afforded a reasonable opportunity to present its case, under conditions that do not place it at a substantial disadvantage visàvis the opposing party. Courts are under an affirmative obligation to disclose –in principle all kind of evidences to the both sides of the litigation in a timely and effective way; to conduct a proper examination of the submissions, arguments and evidence adduced by the parties. Turkish Administrative Judgment Legislation has special limitations in it. According to Turkish Procedure of Administrative Justice Act (art.20/3) a request for limited disclosure or complete secrecy is granted by the administration only in very exceptional circumstances. If the documents are of great importance to the secrecy of state, the judge may reject the request for this reason. But in this case, the decision cannot be given with reference to the defence based on the information and documents that have not been submitted. We could not say that a person who apply to Turkish administrative court has a complete equal opportunity unless not given access to the information necessary for the preparation of the defence, access/examine to witness; access to notice of the Council of State‟s advocate general (as Turkish State Council take strict approach to “procédure écrite” in his jurisprudence).