Hekimin taksirle yaralama suçu

Hekimlerin mesleki uygulamaları ile ilgili çok sayıda kapsamlı yasal düzenlemelerin varlığına karşın, gerek Ceza gerek Medeni Kanunu'nda hekimlerin "cezai" ve "hu-kuki" sorumluluğunu düzenleyen özel bir hüküm bulunmamaktadır. Yasal düzenle-melerde yer alan mesleki etik kurallar gereğince hekim, ilgili yasalardaki genel ta-nımlar çerçevesinde cezai ve hukuki açıdan sorumlu hale gelmektedir. Hekim, bir takım mesleki faaliyetleri yerine getirirken, tıbbi etik ilkelere, tıbbın kabul edilmiş kurallarına uygun davranmak zorundadır. Hekimlik faaliyetleri, kişilik hakları kapsamında korunan yaşama ve sağlık hakkı gibi değerler ile yakından ilgili-dir. Kanunda düzenlenen bir hukuka uygunluk sebebi bulunmadıkça, hekimin, iyi-leştirmek amacıyla da olsa hastaya uyguladığı her tür tıbbi müdahale, esas itibariyle kişilik haklarına, vücut bütünlüğüne yapılan hukuka aykırı saldırılardır. Hekime mesleki kusur ya da tıbbi kusur olarak yüklenen durum, bilinen ve kabul edilen tıp kurallarının yani tıbbi standartların ihlal edilmesi, gerekli dikkat ve özeni gösterilmemesi gibi durumlarda ortaya çıkmaktadır. Hekimin kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermesine rağmen iradesi dışında bir takım beklenmedik durum-lar ortaya çıkabilir. Komplikasyon ya da tıbben izin verilen risk olarak ifade edilen bu durumlarda hekim hastasını bu duruma karşı bilgilendirmiş oldukça kural olarak hekim sorumlu olmayacaktır. Hekimin iradi hareketi ile meydana gelen netice arasında illiyet bağının kesilmesi halinde , sonuçtan hekim sorumlu tutulmayacaktır. Nitekim hekimin taksirli hareke-tinin başlamasından sonra eklenen 3.kişilerin veya mağdurun hareketleri ya da he-kimin fiili bazen diğer hekimlerin veya yardımcı personelin fiillerine dayanması, onlarla tamamlanması sonucunda nedensellik bağı kesilir. Nedensellik bağının ke-sildiği bu durumlarda hekimin sorumluluğu gündeme gelmeyecektir.

Taksir ,

Yaralama ,

Hekim ,

Nedensellik Bağı ,

Tıp Ceza ,