Makale özeti ve diğer detaylar.
İnsan hakları kavramının kuşaklara göre yapılan ayrımında birinci kuşak haklar içerisinde yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü, dinamik bir yapıya sahip olup zamanla değişime uğramaktadır. Düşünce ve ifade özgürlüğü, insanların düşüncelerinden ve düşüncelerinin dışa yansıması olan ifadelerinden dolayı hukukun genel ilkeleri çerçevesindeki kısıtlamalar dışında sorumlu tutulmamasıdır. Ancak bazen ülkelerin siyasi atmosferi nedeniyle özellikle elinde iktidar gücünü bulunduran kesimler tarafından değişik amaçlarla düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı düzenlemeler yapılabilmektedir. Düşünce ve ifade özgürlüğünü demokratik bir ülkede kısıtlayan hükümlerden birisi de ülkemizdeki Türk Ceza Kanunu 301. maddesindeki hükmün benzeri düzenlemeler olduğu ileri sürülmektedir. Ülkemizde bu düzenleme ile Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin bazı kurum ve organlarını aşağılamak suç olarak kabul edilmiştir. Avrupa Birliğine üye ülkelerin bazılarında Türk Ceza Kanunu 301. madde benzeri düzenlemeler olmakla birlikte Türkiye, maddenin uygulamaları yönünden sık sık eleştirilere uğramakta ve kanundan bu maddenin çıkartılması tavsiye olunmaktadır. Bu eleştiriler bazen haklı olmakla birlikte 301. maddenin tamamının kanundan çıkarılmasının, maddenin koruduğu değer ve kurumlara yapılan aşağılayıcı ifadelerin yaptırımsız kalabileceği ve bazı durumlarda toplumda onarılmaz yaralar açabileceğini de göz önünde tutmak gerekir.
The freedom of thought and expression which is in the first-generation of human rights according to the division of human rights into the generations, has a dynamical structure and varies by the passage of time.The freedom of thought and expression is not making the people responsible for their thoughts and the expressions-which are the reflections of their thoughts-except the restrictions which are within the framework of the genereal principles of law. But, sometimes because of the countries political athmosphere some restrictive regulations are done about the freedom of thought and expression especially by the groups with different aims who hold the government power. It is alleged that one of the rules which restricts the freedom of thought and expression in a democratical country is Turkish Penal Code article 301. in our country. It is alleged that there are some regulations like the rules which are in article 301. with these regulations, humiliating the Turkish Republic and some foundations and organs of the state recognized as a crime in our country. Although there are some regulations which are like the Türkish Penal Code article 301. in some of the European Union Countries. Turkey often takes criticisms about the application of these article and advised to elicit this article from the code. These criticisms could be right sometimes but it should be considered that eliciting this article ( this article protects some values and foundations) could leave the expressions which humiliate the values and foundations without any sanction. And it also should be considered doing that could cause some irrecoverable injuries in the society in some situations.