Makale özeti ve diğer detaylar.
Hukuk devleti, “hukukla sınırlanmı devlet” anlamına gelmekte, hukuk, devletin hem temelini ve meşruluk kaynağını, hem de sınırını oluşturmaktadır. Bu sınırlama ile devlet organlarının her türlü faaliyetlerinin hukuk normlarına uygunluğunun sağlanması, yani, hukukun devletin bütün faaliyetlerine tamamen egemen kılınması, devletin her türlü keyfiliğinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Hukuk devleti anlayışı, hukukun üstünlüğü ilkesinin somutlaştığı bir devlet anlayışıdır. Hukukun egemenliği veya hukuka bağlı devlet, milli egemenlik yetkisinin hukukla sınırlandığı, yargı organlarının da seçimle gelen iktidarın egemenliğini kısıtlayan en önemli unsurlardan biri olduğu devlettir. Bu da çağdaş dünyada demokrasinin, sandıktan çıkan ve siyasi sistemi kendi algıladığı öncelikler ve kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden dizayn etmeyi hedefleyen siyasi iktidarların uyguladığı politika ve aldıkları kararlara indirgenemeyeceği demektir. Hukuk devletinde yargı yetkisini yargıç temsil eder. Bu açıdan yargıcın nitelikleri hukuk devletinin en öneli sorunlarından biri olmak durumundadır. Çünkü hukuk devletinin gerçek anlamı ile yerleşebilmesi çok üstün nitelikli bir yargıç topluluğunun varlığını gerektirmektedir.
State governed by the rule of law means “the state which is bounded by state law”. Law forms the basis and the source of legitimacy of the state, but also forms the constitutes boundary of the state. With this boundary, it is intended to ensure conformity of all activities of the state bodies to the norms of the law. That is to ensure all activities of the state by the rules of law and to prevent any kind of arbitrariness in government.