Makale özeti ve diğer detaylar.
Avrupa Birliği, cezai meselelerde adli işbirliği kapsamında ceza hukukunun harmonizasyonunu, yeni ceza hukuku politikası çerçevesinde karşılıklı tanımanın kolaylaştırıcı bir vasıtası olarak görmüştür. AB Antlaşması kapsamında karşılıklı tanıma cezai konularda adli işbirliği temel başlığı içerisinde yasal dayanağını bulmaktadır. Lizbon Antlaşması, karşılıklı tanıma açısından müphemliği giderecek niteliktedir. Avrupa Tutuklama Müzekkeresi Çerçeve Kararı, cezai meselelerde adli işbirliğinde karşılıklı tanıma çerçevesinde soruşturma, kovuşturma ve mahkeme kararlarının serbest dolaşımı açısından kilometre taşı niteliğinde bir hukuki enstrümandır. Avrupa Tutuklama Müzekkeresi Avrupa Birliği içerisinde ceza hukuku açısından belirli seviyede harmonizasyonun bulunduğu varsayımına dayanmaktadır. Temel maddi ceza ve ceza usul mevzuatının belirli unsurlarının harmonizasyonu, cezai meselelerde karşılıklı tanımayı daha işlevsel hale getirecek köşe taşı değerinde bir adımdır.
The European Union has regarded harmonisation of criminal law as the facili-tator of mutual recognition in its new criminal policy. Treaty of Lizbon has parallel approach with the Constitutional Treaty in terms of mutual recognition and although it will strenghthen protection of fundamental rights by stipulating that the Charter of Fundamental Rights will have binding effect and EU will accede to the ECHR. Within the framework of the mutual recognition (the free movement of prosecutions and judgments), the European Arrest Warrant ('EAW') is the most striking instrument of judicial criminal cooperation. The EAW is based on the assumption that certain level of harmonisation exist across the EU. Harmonisation of certain elements of underlying law is the keystone that can make mutual recognition in criminal matters more operational.