Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Turkish Studies-International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Yıl 2010 , Cilt 5 , Sayı 2

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Yenişehir'de bir öğle vakti

Yazarlar :
Yazar kurumları :
Gazi Üniversitesi Yeni Türk Edeiyatı Ana Bilim Dalı1
Görüntülenme :
843
DOI :
Özet Türkçe :

Sevgi Soysal’ın “Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” romanı, Ankara kimliğinin simgesi olan kavak ağacının yoksul kesimin üzerine yıkılmasını anlatır. Günlük koşturmaca içinde olan Ankaralı birçok şeyin farkında değildir. Yazar, Ankara’daki yeni oluşumu günlük hayattan yola çıkarak sosyal, kültürel ve siyasi boyutuyla ele alır. Ayrıca romanda Cumhuriyetle birlikte hızla gelişen ve değişen yeni yaşam tarzını sorgular. Soysal’a göre Ankara hızla değişir. Fakat birçok kimsenin bu değişimden haberi yoktur. Bunun sonucu eski Ankara’da büyüyen yeni Ankara’ya uyum sağlamakta zorlanır. Kentte yeni bir yaşam biçimi ve yeni bir anlayış kendisini gösterir. Bu yeni anlayışın en belirgin özelliği Amerikan kültürünün yaygınlık kazanması ve Amerikan hayranı yeni bir kitlenin oluşmasıdır. Bu kitle Amerikan pazarlarından alışveriş yapar ve Amerikan tarzı giyinir. İngilizce konuşur, böylece sınıf atladığını düşünür. Gençlerde zihniyet değişimi politik ayrışmayla belirginleşir. Romanda Ali, bu gençlerin tipik bir temsilcisidir. Ali, düzenin değişmesi gerektiğini savunur. Bunun için işçi hareketlerini ve grevleri destekler. Fakat düzeni değiştirecek gücü kendinde bulamaz. Ankara’da gençler arasında moda tutkusu yaygınlaşır. Marka giyme yarışı başlar. Bazı gençlerde bulunduğu yeri ve ailesini küçümseme açık bir şekilde ifade edilir. Değer yargılarının değişmeye başlamasıyla aile bağları ve sosyal dayanışma zayıflar. İmece usulü yardımlaşma ortadan kalkar. Ulus, önemini yitirir. Kızılay kentin merkezi olur. Genç ve orta yaşlı birçok kimse Kızılay’ı mesken tutar. Moda ve değişim Kızılay’dan takip edilir. Ankara’ya yeni yerleşim birimleri inşa edilir. Özellikle Kavaklıdere, Gaziosmanpaşa ve Çankaya gözde mekânlar olarak dikkati çeker. Ankara’nın zengin ve sosyetik kesim bu mekanları tercih eder. Kentte trafik yoğunlaşır. Ankara’da zamanla ticaret gelişir. Kente yeni alışveriş merkezleri ve mağazalar açılır. Köyden kente göç hızlanır. Yeni gecekondu semtleri oluşur. Köylüler, bu semtlere yerleşirler. Gelenek, belirli ölçüde bu semtlerde yaşamaya devam eder. Köylüler için kapıcılık cazip bir meslek haline gelir. Dar gelirlinin geçim sıkıntısı devam eder. Memurların ücretleri yetersiz kalır. Toplumda sosyal statü belirleyici rol oynar. Saygınlık mesleğe ve bürokrasideki konuma göre değişir. Bürokraside itibar kazanan çevresine hükmeder. Bunlar, çevresi tarafından kutsallaştırılır. Bazıları itibarını kaybedince silinip gider. Ankara’da sonradan görme zenginler ve yeni sosyete gruplar oluşur. Ekonomik güçleri ile toplumu yönlendirmeye çalışırlar. Para ile her işin üstesinden geleceklerine inanırlar. Bu kesimler toplumun değer yargılarını hiçe sayarlar. Bunlar vasıtasıyla eğlence ve gece yaşamı hareketlenir. Tasarruf yapma ve yerli malı kullanma alışkanlığı ortadan kalkar. Tüketim artmaya başlar. Zamanla Ankara’da dernek faaliyetleri yaygınlaşır. Bazı bürokrat ve sosyetik hanımlar dernek ve parti kollarında görev alırlar. Bu hanımların bir kısmı iyi niyetle çalışmakla birlikte, diğer bir kısmı bu etkinliklere vakit geçirme ve eğlenme amacıyla katılır. Ankara’nın modernleşmesine rağmen kadın birey olamaz. Erkeklerin gözünde hâlâ bir figürandır. Kadın, haklarını arayacak ve kendini savunacak konumda değildir. İtilip kakılmaya devam eder. Evliliklerde, iki eşlilik yaygındır. Medeni kanun gerçek anlamda uygulanamaz. Toplumun bir kesimi gelenekle modernizm arasında sıkışır. Yazar, kavağı Ankara’da bir simge olarak seçer. Yaşlanan kavağın kimse farkında değildir. Mevhibe Hanım’ın bahçesindeki kavak ağacı, kapıcı Mevlüt’ün üzerine devrilir. Mevlüt ölür. Ankara’da kavağın devrilmesiyle birlikte köylülük de biter. Aynı zamandakökleri kuruyan ve yaşama şansı olmayan kavak, kimliğini yitiren Ankara’nın simgesidir. Bu makalede uyum sürecinde yaşanan sorunlar ve yeni toplumsal yapı, metin-dilbilim anlayışı doğrultusunda yeni bir bakış açısıyla ele alınıp değerlendirilmeye çalışıldı.

Özet İngilizce :

The novel by Sevgi Soysal, titled “Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” (A Noon Time in Yenisehir), tells the fall of the poplar tree which is the symbol of Ankara identity on the poor community. Ankara citizens in daily rush are not aware of many things. The author discusses the new development in Ankara through social, cultural and political dimensions based on the daily lives. She also questions the rapidly developing and changing life style with the establishment of Republic. According to Soysal, Ankara changes rapidly. However, nobody is aware of this change. As a result of this, the one grow in old Ankara has some difficulties in keeping up with the new Ankara. There occurs a new life style and a new concept in the city. The most distinctive characteristic of this new concept is that the American culture becomes prevalent and a new Americanophile population is occurs. This population makes shopping in American Bazaars and gets dressed in American style. They speak English; they think they climb the social ladder by doing so. The mindset change of the teenagers becomes clear through political differentiation. In this novel, Ali is the typical example of these teens. Ali claims that the ordinance should change. Therefore he supports labor movements and strikes. However he could not have the power to change the ordinance. Fashion passion is become prevalent among the teens in Ankara. The competition of wearing brands starts. Some teenagers start to tease their social status and family. The family relations and social solidarity get weak with the change of value judgments. The collective assistance disappears. Ulus loses its importance, Kızılay become the city centrum. Most of the teens and middle aged population start spending time in Kızılay. Fashion and change is followed in Kızılay. New settlement units are constructed. Especially Kavaklıdere, Gaziosmanpaşa and Çankaya stand out as favorite places. The rich and classy population of Ankara prefers these places. The traffic in the city becomes heavy. The trade develops in time in Ankara. New shopping malls and stores are opened in the city. The rural-urban migration goes on increasingly. New shanty districts are established. The villagers dwell in these districts. Traditions live in these districts at a certain level. Janitor work becomes an attractive job for villagers. The economical problems of low-income families continue. The salaries of the officers are insufficient. The social status plays a distinctive role in the society. The prestige changes according to the occupation and status in bureaucracy. The one who gains prestige in bureaucracy rules over his/her environment. He/she is enshrined by his/her environment. When he/she loses his/her prestige, he/she become evanesced. The nouveau riches and new classy groups stand out in Ankara. They try to direct the society with their economical powers. They believe that they can get through everything with money. These groups take no notice of the value judgments of the society. The entertainment and night life gets move. The habit of making savings and using domestic products disappear. The consumption increases. Association activities become widespread in Ankara in time. Some bureaucrats and classy women participate in associations and women branches of parties. Some of these women attend these activities in good faith; however, the other ones participate in these activities just for fun and spending time. Woman does not become an individual in spite of the modernization of Ankara. Women are only figurantsin the eye of the men. Woman does not have the status of claim their rights or defend themselves. They are continued to be shoved. Bigamy is widespread in marriages. The civil code is not applied in real terms. Some parts of the society are caught between the tradition and modernism. The author chooses poplar tree as a symbol for Ankara. Nobody notices the aging poplar tree. The poplar tree in the garden of Ms. Mevhibe falls over the janitor Mevlüt. Mevlüt dies. The peasantry ends in Ankara with the falling of poplar tree. The poplar tree, whose roots become dry and which has no chance to live, is the symbol of Ankara which loses its identity. In this article, the daily lives in Ankara, the problems faced during adaptation process and social structure are evaluated through a new perspective in line with the concept of text linguistics.

Tam metin (Türkçe) :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :