Makale özeti ve diğer detaylar.
Türk edebiyatında postmodern roman örnekleri, 1990'lı yıllarda verilmeye başlanır. Kurguyu önemseyen postmodern edebiyat; üstkurmaca, metinlerarasılık, çoğulculuk, polisiye gerilim, ironi, pastiş, parodi gibi özellikleri öne çıkarır. Postmodernizmin benimsediği özelliklerden biri de "oyun-oyunsuluk" kavramıdır. Eserlerinde okurla arasındaki mesafeyi kaldırmak, okuru metnin yaratım sürecine dâhil etmek ve onu eğlendirmek isteyen yazar, hem kurgu hem içerik düzleminde oyundan yararlanır. Türk edebiyatında oyun-kurgu ilişkisine yer veren romanlardan biri de M. Sadık Aslankara'nın Le adını taşıyan romanıdır. Bu yazıda yer yer postmodern tekniklerden de yararlanan Le romanı, oyun-kurgu ilişkisi çerçevesinde incelenecektir.
Postmodern novel examples in Turkish literature were given in 1990s. Post modern literature, which gives importance to fiction, put forward such characteristics as superior fiction, intertextuality, pluralism, detective tension, irony, pastiche, parody etc. One of characteristics that postmodernism adopts takes shape around "playplayishness" concepts. Author, who wants to remove distances with reader; to include reader in creation process of text and to entertain reader, benefits from the play both in fiction and content platform. One of the novels which gives place to play-fiction relationship in Turkish literature is Sadık Aslankara's novel called Le. In this article, the novel Le will be examined in the framework of play-fiction relationship.