Makale özeti ve diğer detaylar.
Divan şiiri 19. yüzyılda geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi çığır açıcı bir şair yetiştirememiş ve kendini tekrarlamaya başlamıştır. Bu yüzyılda mahallî üslubu benimseyen şairler şiiri zevksizliğe sürüklemiş, Encümen-i Şuara şairleri de hedefledikleri yeniliğe ulaşamamışlardır. Hızırağazâde Saʽ îd Bey bu yüzyılın ilk yarısında Enderun’da yetişmiş musikişinas bir şairdir. Bu çalışmanın amacı hakkında kapsamlı bir çalışma yapılmayan şairi bilim çevrelerine tanıtmaktır. Beş bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde şairin adı, ailesi, muhiti; ikinci bölümünde ise hayatı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde şairin gördüğü öğrenim ile bağlı olduğu tarikat hakkında bilgi verilmiştir. Beşinci bölümde şairin edebi şahsiyeti değerlendirilmiş, altıncı bölümde ise şairin eserine değinilmiştir. Buna göre musikişinas bir aileden gelen Hızırağazâde Saʽ îd Bey’in babası Mehmed Arif Ağa, dedesi Hızır Ağa’dır. Enderun’da kiler koğuşunda uzun süre hizmet eden ve çavuşluğa kadar yükselen Saʽ îd Bey, saraydan çerag edildikten sonra çeşitli devlet hizmetlerinde bulunarak “hacegan” rütbesine layık görülmüştür. 1252/1837’de ölmüştür. Arapça ve Farsçayı öğretecek derecede bilen şair, sesinin güzelliği ve keman çalmadaki ustalığıyla tanınmıştır. Mevlevî olduğuna dair kesin bir kayıt olmasa da Mevleviliğe meyli olduğunu düşündürecek şiirler yazmıştır. Nedim-Vasıf çizgisinde mahallî üslupla kaleme aldığı şiirlerin bestelenenleri sayesinde büyük bir şöhret kazanmış ve dönemin tezkirelerinde kendine yer bulmuştur. Şairin Divan’ının tespit edilebilen dört yazma nüshası ve üç matbu nüshası bulunmaktadır.
In nineteenth century, divan poem did not educate a groundbraking poet like it has been educated in the past centuries. Due to the fact that it started to replicate itself. In this century, poets who adopted local style made poems tasteless. Also Encümen-i Şuara poets did not reach the revelation which they targeted. Hızırağazâde Saʽ îd Bey is a musikişinas poet who educated in Enderun in the first half of this century. The aim of this study is to publicize him to the scientists. There is not any extensive study done about him. This study contains five parts in its content. In the first part name of the poet, his family, his periphery is given. In the second part his life is investigated in detail. Third and fourth parts mention about his education and the religious order which he related to. In the fifth part literary character of the poet is evaluated. Sixth part mentions about his work. In terms of this, Hızırağazâde Saʽ îd Bey is coming from a muskişinas family. His father is Mehmed Arif Ağa and his grandfather is Hızır Ağa. He served in Enderun especially in food store ward for a long time. After a while Saʽ îd Bey promoted to as a sergeant. After his çerag, he took part in many different state services. With the help of his services he obtained “hacegan” appellation. He died in 1252/1837. He knew Arabic and Persian as he can teach. He was famous with his wonderful voice and success in playing violin. Although there is no absolute record, he wrote poems which close to Rumi. He wrote poems which close to Nedim-Vasıf and in local style. He found himself a part in tezkires of this period and was famous. His fame was resulted from some of his poems which composed. His divan has almost five manuscripts and three prints.