Makale özeti ve diğer detaylar.
Yedi Uyurlar/ Ashâb-ı Kehf, Hırıstiyan ve İslam kültürlerinde önemli bir yere sahiptir. Kutsal kitaplardan yalnızca Kuran’da zikredilmesi, kıssanın İslam kültüründe canlılığını daima sürdürmesini sağlamıştır. Kehf Suresi’nin 9-26. ayetleri bu kıssa ile ilgilidir. Ölümden sonraki yaşama delil olarak görülen Ashâb-ı Kehf, tefsir ve hadislerin yanı sıra menâkıbnâmeler, kısas-ı enbiyâlar ve fütüvvetnâmelerde yer bulmuştur. Yedi Uyurlar, içerdiği mucizevi durumlar nedeniyle fantastik edebiyatın da ilgisini çekmiştir. Fantastik anlatılarda gerçek hayatın zaman kavramı ve mekânları önemsizleştirilebilir. Hayal ile gerçeğin iç içe geçmesi okurda başlangıçta bir şaşkınlık yaratsa da yazarın kurmacadaki tutarlılığı metnin alımlanmasını sağlayacaktır. Gerçeği bozma eğilimindeki fantastik edebiyatta tarihî ve mitolojik kahramanlar, tarih yanılgısı (anakronizm) ile bugüne taşınabilir. Nazlı Eray, Ayışığı Sofrası adlı eserinde böyle bir anakronizm yapmış, kendi hayatıyla ilgili sorulara yanıt arayan anlatıcıyı (Serra), Ashâb-ı Kehf’ten biri olan Yemliha ile günümüz Ankara’sında karşılaştırmıştır. Bu karşılaşma, her iki taraf için de şaşırtıcıdır. Serra, Ashâb-ı Kehf’in yaşadığı “kaybolma”, “uyuyup uyanma (ölüp yeniden dirilme)”, “karanlıkta hayata dair sorulara cevap bulma” gibi motifler ile kendi yaşamı arasında paralellikler kurmuştur. Mağara arkadaşları ise uyandıkları dünyayı anlatıcı sayesinde tanımış, uyudukları zaman ile uyandıkları zamanı karşılaştırma imkânı bulmuşlardır. Romanda, Yedi Uyurlar’ı modern yaşamla tanıştırmak için sabırsızlanan anlatıcı üzerinden modern yaşam ve modern insanın tutkuları da ele alınmıştır. Serra (anlatıcı), yaşamına dair soruların hepsine yanıt bulamasa da Ashâb-ı Kehf’in yaşadıklarından yola çıkarak bir kabullenişle hayatına devam edecektir.
Seven Slepeers/ Ashaab-e-Kahf has an important place in the Christian and Islamic cultures. The fact that this legendary religious tale is not mentioned in any other holy books but Quran, provides the vitality of this legendary religious tale in Islamic culture. The verses of Surat al-Kahf 9-26. is related to this tale. Ashaab-e-Kahf which is seen as evidence of life after death, found its place in tafsir and hadiths as well as menâkıbnâmes, kısas-ı enbiyâs and fütüvvetnâmes. Seven Sleepers also attracted the attention of fantastic literature due to the miraculous circumstances it includes. In fantastic narratives, concept of time and places in reality can be trivialized. Even if nesting of reality with imagination has created wonder on readers initially, writer’s coherence in fiction provides comprehension of text. In fantastic literature, which has a tendency to distort the truth, historical and mythological heroes are portable to the present through historical misconception (anachronism). Nazlı Eray has made such an anachronism in her novel, Ayışığı Sofrası, and she has encountered the narrator (Serra), who seeks answers to the questions about her life, with one of the characters in Ashaab-e-Kahf, Yemliha, in present-day Ankara. This encounter is surprising for both sides. Serra has established parallels between her own life with such situations as “disappearance”, “sleeping and waking up (death and resurrection)”, “finding answers to questions regarding of life in darkness” which are lived by Ashaab-e Kahf. The cave friends get to know the world thanks to the narrator and they find a chance to compare the time they had slept and the time they woke up. Modern life and modern man’s passions are handled in novel via narrator who is impatient to introduce modern life to Seven Sleepers. Serra, who is the narrator, would continue with her life in submission based on Ashaab-e Kahf’s life experiences, although she couldn’t find answers at all questions of life.