Makale özeti ve diğer detaylar.
Dünyada uzun yıllardır en çok satanlar listesinde ilk sıraları işgal eden kişisel gelişim literatürü, tüketim toplumunun geçirdiği zihniyet dönüşümü ve kapitalist sistemi meşrulaştırma pratikleri hakkında önemli ipuçları sunar. Hayat, kimilerinin başarılı kimilerinin de başarısız olacağı bir sınav olarak algılandığında ahlaki değerler ve insani ilişkiler bu önkabule göre şekillenir. Bir kaybeden olmamak için hırslı, benmerkezci ve bireyci tercihler ön plana çıkar. Başarı ideolojisine teslim olanlar, bireysel kurtuluşun peşinden gider; paylaşım, dayanışma ve toplum yararı gibi değerleri ise geri plana atarlar. Başarı ideolojisini benimsemek, mutlu olmanın tek yolunun bireysel başarıdan geçtiğine inanmayı da beraberinde getirir. Ne var ki asıl büyük tatminsizlik, kişisel gelişim kitaplarında vadedilen bireysel başarının beklenen mutluluğu getirmemesi durumunda yaşanır. Okura hayatı bir sınav olarak sunan kişisel gelişim kitapları, modern toplumun kılavuzsuz kalmış bireylerini kapitalizmin o büyük yalanına inandırmaya çalışır: Bireysel kurtuluşun mümkün olduğu yalanına… Sistemin devamlılığı için önemli bir araç olan kişisel gelişim alanı, herkesin her koşulda eşit olduğu varsayımına dayanır. Başarıya olan inanç, motivasyon ve umuttan beslenir. “Ya başarılısın ya da hiçsin!” söylemiyle başarısızları ve başarısızlık bilgisini yok sayar. Batıda kişisel gelişim literatürünün doğuşu, ekonomik bir kriz sonrasında gerçekleşir. Türkiye’de ise kişisel gelişim literatürünün doğuşuna zemin hazırlayan süreç siyasi bir krizle başlar. Bu çalışma, Türkiye’de kişisel gelişim literatürü dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Mümin Sekman’ın kitapları özelinde başarı ideolojisi söylemini eleştirel bir yaklaşımla değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
The self improvement literature, which has been occupying place near the top in best seller list for a long time all over the world, gives some important clues about the mentality transformation of consumption culture and legitimization practices of capitalist system. When life is considered as an examination in which some people will be successful and the others will not, moral values and personal relations take shape in reference to this precondition. Ambitious, egocentric and individualist preferences come into prominence in order not to be a loser. Those resigning themselves to the success ideology follow individual salvation and underestimate some values like sharing, solidarity and benefit of society. Interiorizing the success ideology brings about the belief that the only way to be happy is the individual success. However, the major dissatisfaction is experienced when the individual success, which is promised in the self improvement books, does not give the expected happiness. The self improvement books, which introduce life as an examination to the readers, try to make the unguided individuals of modern society believe in the great lie of capitalism: The lie of the possibility of individual salvation… The self improvement field, which is an important tool for the permanence of the system, is based on the hypothesis claiming that everybody is equal in every condition. Belief to success utilizes motivation and hope. It ignores those unsuccessful and the information of unsuccess with the discourse of “Either you are successful or nothing!”. The birth of the self improvement literature comes up in the West after an economic crisis. Whereas, the process paving way for the birth of the self improvement literature in Turkey starts after a political crisis. This article aims to evaluate the discourse of the success ideology in a critical approach by focusing the books by Mümin Sekman who is one of the leading writers of the self improvement literature in Turkey.