Makale özeti ve diğer detaylar.
İnsan, tabiatta kendi cinsinden sonra en yakınında bulunan hayvanları ve bitkileri birbirinden ayırmak için çeşitli işaretleme yollarına gitmiştir. Türkçede bitki adlarının ortaya çıkışı dilin ilk varlığıyla başlayan ve günümüze kadar devam eden bir süreçtir. Türkçede bitki adlandırmalarında kullanılan metot, birçok dille örtüşmektedir. Özellikle çeviri eserlerde kelime aktarmalarının oluşturduğu kavram alanlarının, sınırlı çağrışım aralıklarını oluşturması birçok dildeki bitki adlandırmalarında paralellikler ortaya çıkarmaktadır. Türkçede kullanılan bitki adlarının oluşturulması, anlam bilimi açısından değerlendirilmeli ve bu noktada çeşitli sınıflandırmalar yapılmalıdır. Dil denen sistem içerisinde bir takım kavramların işaretlenmesi çeşitli anlam olaylarını da beraberinde getirmektedir. Bu anlam olayları kavramı somutlaştırarak ifade etme, kelimeye dönüştürme endişesinin de ortaya çıkarmaktadır. Bitkilerin adlandırılmasındaki çağrışım aralığı incelenirken çok yönlü olarak ele alınmalıdır. Bitkiler adlandırılırken organ adları, hayvan adları, sayılar, şahıs adları, çeşitli hastalık adları, maden (cevher) adları, koku adları, astronomi terimleri, yetiştiği/geldiği coğrafya veya etnik/dini unsurlar vb. özelliklerden yararlanılarak işaretleme yoluna gidilmiştir. Bu işaretlemelerde deneme, tecrübe etme ve gözlem yapma da önem taşımaktadır. Hayvanı ve bitkiyi çeşitli özellikleriyle tanımaya başlayan insan, gerek hayvanlarda gerekse bitkilerde olsun kendisine yararlı olanları ayrı bir göz ve sözle işaretlerken, zararlı olanları ise ayrı bir göz ve sözle işaretlemiştir. Bitkilerin çeşitli nesnelerden hareketle benzetme yönü kullanılarak adlandırılmaları, birden fazla kelimenin ad karşılığı olarak kullanılmasını sağlamıştır. Bu makalede bitki adlandırmalarında kavramdan kelimeye geçişte ortaya çıkan “anlam alanları” ve “çağrışım aralıkları” göz önünde bulundurularak, bitkileri işaretleme metotları üzerinde durulmuştur.
Human beings have made various markings after their own genus to distinguish the animals and plants that are located in the nearest place in the nature. The emergence of plant names in Turkish is a process that begins with the existence of language and continues until present day. The method that is used in Turkish plant naming overlaps with many languages. The concept areas that form word transfers especially in translation works, the limited connotation ranges reveals many parallels in the language of plant naming. The formation of plant names that are used in Turkish should be evaluated in terms of semantic and many classifications should be made at this point. The markings of some concepts in the so-called language system brings meaning to a variety of events. These meaning events raise solidifying the concept and concerns of conversion. While examing the connotation range of plant namings,they should be considered as multi-faceted.While plants are termed, marking features such as; organ names, animal names, numbers, names of persons, names of various diseases, mining ( ore ) names, names of smell, astronomy terms, geography where they grow up/come or ethnic/religious factors are taken into consideration. Experiment, experience and observation is important in these markings. Human beings, who began to recognize the various characteristics of animals and plants, have marked the useful ones in a separate account and contract and the harmful ones in a separate account and contract both in animals and plants. The namings of plants with various objects by using analogy aspect have obtained the use of the word as more than one name. In this article, " fields of meaning " and " connotation ranges " that came out from word transition concept in plant namings are taken into consideration and it is focused on methods of plant markings.