Makale özeti ve diğer detaylar.
İslâm medeniyeti dairesine dâhil olduktan sonraki süreçte, Türk Edebiyatı, Arap ve Fars kültür muhiti ile yakın temasa geçmiştir. Bu temas, öncelikle dil ve edebiyat sahasında etkili olmuştur. Tercüme ve adaptasyon faaliyetleri ile ivme kazanan bu kültürel etkileşim döneminde, dini-ahlâki-didaktik nitelikte pek çok eser, Türk Edebiyatı sahasında bu suretle var olabilmiştir. Bahsi geçen eserlerin ana hatlarıyla ideal insan, ideal toplum prensibi ekseninde, ağırlıklı olarak dini ve ahlâki içerikli bir kimlik ile karşımıza çıktığı ifade edilebilir ki bu türden eserlerden bir bölümünü de kıssalar oluşturur. Nîl Nehri’nin kaynağına duyulan merak ve bu merakın giderilmesi adına başlatılan dini-fantastik içerikli maceralı yolculuğu anlatan “Hikâye-i Abdülmecid” adlı kıssa da bahsi geçen türün özelliklerini barındıran bir eser olmakla çalışmamızın genel çerçevesini oluşturmaktadır. Bilinmeyene duyulan merak ve bu merakın giderilmesi adına söylenenler veya icra edilenler, ister istemez etraflarında dini, sihri, mistik olağanüstülüklerin iç içe geçerek işlenmesi sonucunu doğurabilir. “Hikâye-i Abdülmecid” adlı eserde, Abdülmecid’in Nil Nehri’nin kaynağını arayışı, halkın Cennet, Cebrail gibi dini konulardaki algısını yansıtıyor olmanın yanında, Kevser, Nil, Zemzem gibi suların kaynak olarak kutsal bir kökene nasıl bağlanmış olduğuna da işaret etmektedir. Nil Nehri, Fırat Nehri gibi “Mübarek” sıfatı ile yüceltilmiş ve İslâm nehri olarak sayılmıştır. Bu sıfat, nehrin Mısır ve havalisindeki bütün zirai hayatın doğal olarak da insan hayatının can damarı olması münasebetiyle olabileceği gibi, nehrin kaynağının oldukça uzun bir süre tespit edilememesiyle de ilgili olsa gerektir ki Nîl Nehri’nin kaynağının gizeminin oldukça eski ve sık işlenmiş bir tema olduğunu da burada ifade etmek gerekecektir.
Turkish literature came into a close contact with the Arab and Persian cultural circles, after the Turks adopted Islamic civilization. That contact became efficient especially in the fields of language and literature. During this period of cultural interaction which was improved by translation and adaptation studies, numerous works of religious-moral-didactic characteristics appeared in Turkish literature. We find the mentioned works prominently in a religious and moral character, pursuing the principles of ideal individual and ideal society. Some of the works of this type are stories. Recounting a curiosity for the source of the Nile and a religious-fantastic adventurous journey experienced to satisfy this curiosity, “Abdulmecid’s Story”, a work that covers the characteristics of the mentioned type, will be the topic of our study. What was said in the name of wonder and curiosity of the unknown or execution eliminate those, around them, not necessarily religious, magic, mystical telescopingly may result in processing. “Abdulmecid’s Story”, the search for the source of the Nile River Abdülmecid forensic work of the people of Paradise, Gabriel reflects the perception of being religious issues as well as consecrated Kevser, the Nile, the Zamzam water as a resource, such as an origin of the holy is connected again to the world of values noteworthy aspect-oriented. In our study, the River Nile, the Euphrates, such as "Blessed" sublimated with the title and Islam must be counted as the river. This adjective, Egypt and the district of the river as a natural human life in all agricultural life, as well as marking the lifeblood of the river, the source seems to be in for quite a long period of time determined that the inability of the mystery of the source of the Nile River, a theme that is quite old and often processed in the need to express.