Makale özeti ve diğer detaylar.
İnsanı insan kılan hususiyetlerden birisi de tarihsel bir varlık oluşudur. Tarihsellik, -felsefî antropolojiye göre-, en kısa ifadesiyle, "zamanın geçmiş, şimdi ve gelecekten oluşan üç boyutuyla diyalektik/eleştirel ilişki içinde olmak; devralmak ve devretmektir". Gündeliklik ise tarihselliğini yitirmek; ilgi ve çıkarından başka bir şeye prim vermemektir. Bir başka ifadeyle tarihsellik, insanî sınırlar içerisinde kayıtlı; gündeliklik ise kayıtsız olmaktır. Bu yazıda, önce gündeliklik-tarihsellik kavramları tanımlanmaya çalışılmış, daha sonra gündelikliği teşhir eden Yenişehir'de Bir Öğle Vakti romanı ele alınmıştır.
One of the properties which make people human is his historical being. In short terms historicity -according to the philosophical anthropology- "means being in a dialectic/critical relationship with the three dimensions of the time which are formed of past, now, and future; taking over and passing on". But everydayness means loosing ones history and taking cognizance of nothing except for his interests and stakes. In other words, historicity is mindfulness with in the bounds of humanity while everydayness is indifference. In this text, at first the concepts of everydayness-historicity were tried to be identified then the novel "a midday in the Newcity" which reveals everydayness was studied.